Markaların en büyük düşmanı ’taklit’ markalar

#Ekonomi | İHA
04 Eki 2019 / Cum 12:27

Markaların en büyük düşmanın taklit markalar olduğunu belirten Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, "Ayda 2 defa yayımlanan yaklaşık 10 binden fazla markanın içerisinde, tescilli markanıza benzer marka yayımlanmış mı? diye tek tek kontrol etmeniz gerekiyor" dedi.


Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, markalaşmanın ve marka takibinin firmalar için önem arz eden bir konu olduğunu açıkladı. Günümüzde ticari hayatın devamlılığı için marka tescilinin yanı sıra, mevcut markanın takibinin de firmalar için önem arz eden konular içerisinde yer aldığını belirten Akbulut, "Özellikle belirli bir emek, zaman ve maliyet neticesinde oluşturulan markaların en büyük düşmanı taklit markalar olarak karşımıza çıkıyor. Bundan dolayı markanızı, başvuru tarihinden itibaren koruma süresi boyunca taklitlerine karşı takip etmeniz gerekiyor. Bu işlemi marka sahibi olarak siz yaptığınız zaman ayda 2 defa yayımlanan yaklaşık 10 binden fazla markanın içerisinde, tescilli markanıza benzer marka yayımlanmış mı? diye tek tek kontrol etmeniz gerekiyor" dedi.

"Taklit markanın yayımlanmasından itibaren 2 ay içerisinde itiraz etmesi gerekir"
Her ay minimum 72 saatin marka takibine ayrılması gerektiğini, tespit edilen benzer (taklit) markaların itiraz işlemlerini de gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhur Akbulut, "Diğer taraftan marka sahibi, benzer (taklit) marka tesciline karşı takip yapacaksa, 2017 yılının Ocak ayında kabul edilen Sınai Mülkiyet Kanununa göre; Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yayımlanan marka bültenlerine, taklit markanın yayımlanmasından itibaren 2 ay içerisinde itiraz etmesi gerekir. İtiraz süresini kaçırmanız halinde ise mahkeme yoluyla hukuki bir süreç başlatabilirsiniz. Ancak bu süreç ’marka bülten itirazı’ sürecine göre daha maliyetli bir durumla karşı karşıya kalmanıza neden olabilir" ifadelerini kullandı.

Taklit markalara yönelik yapılan itirazların süreçlerinden bahseden Akbulut, "Yayımlanan benzer (taklit) markanın tescil edilmemesi için 2 aylık sürede gerçek veya tüzel kişiler ya da ilgili meslek kuruluşları Kanunda belirlenen gerekçeler çerçevesinde, delillerini de eklemek şartıyla Mevzuat bilgisine sahip avukat ve konusunda uzman marka patent vekilleri aracılığıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’na itirazda bulunabilir. Yapılan itirazlar Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından değerlendirilerek, benzer (taklit) markanın başvurusunun reddedilmesine karar verilebilir" şeklinde konuştu.

"Marka vekili size zaman ve maliyet avantajı sağlar"
Fikri, sınai ve mülkiyet hakları konusunda marka vekillerinin marka sahibine birçok konuda avantaj sağladığına dikkat çeken Akbulut, "Marka sahibinin marka haklarının korunabilmesi için Sınai Mülkiyet Mevzuatı; Türk Patent ve Marka Kurumunun değerlendirme kriterleri, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararları, mahkeme uygulamaları ve Yargıtay kararları hakkında detaylı bilgiye sahip ve bu konularda ihtisas yapmış Fikri ve Sınai Mülkiyet Avukatları olan marka vekillerine başvurması gerekir. Bu kapsamda marka takibi konusunda uzman bir kurumdan alacağınız destek, doğması muhtemel hak kayıplarının önlenmesini sağlayacak ayrıca sizleri zaman ve maliyet külfetlerinden kurtaracaktır" bilgisini verdi.

"Marka başvurularında artış, tescilde düşüş var"
Marka verilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akbulut, "2019’un ilk 8 aylık döneminde 70 bin 992 marka başvurusu gerçekleştirilmiş, 2018’in ilk 8 aylık döneminde bu rakamın 67 bin 342 olduğu görülüyor. Oransal bazda hesapladığımızda, marka başvuru sayılarında yaklaşık yüzde 5,4’lük bir artış yaşandığını söyleyebiliriz. Tescil alan markaları ele aldığımızda ise 2019’un ilk 8 aylık döneminde 46 bin 81 marka tescil almış, bu rakamı 2018’in ilk 8 aylık dönemi ile kıyasladığımız zaman, 53 bin 352 markanın tescil aldığı görülüyor. Marka tescil sayılarında ise geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 13,6’lık bir gerileme olduğu dikkat çekiyor. Bu sonuçlarda gösteriyor ki; marka tescili uzun ve meşakkatli bir süreçtir. Konusunda uzman olmayan kişilerce başlangıç aşamasından itibaren markaların uygun araştırma süreçlerinden geçirilmemiş olması veya olası risk analizlerinin doğru yapılmamış olmasından başlayarak, süreç içerisinde karşılaşılan Ret veya İtiraz gibi durumlarda gerekli bilgi ve tecrübeden yoksun kişilerin süreci doğru yönetememesinden doğan yetersizliklerin bir sonucu olduğunun da açıkça göstergesidir" şeklinde konuştu.

"Takipsiz kalmayın"
Akbulut son olarak şunları söyledi; "Marka; marka sahiplerinin emeğini, bilinirliğini ve piyasadaki yerini koruyan en etkili araç olmasının yanı sıra, ticari hayatta sonu olmayan bir kazanç zincirinin de önemli bir halkasıdır. ’marka takibi’ de markaların korunması aşamasında zinciri koruyan vazgeçilmez bir unsur olarak yer almaktadır. Diğer taraftan markanın tescil edilmiş olması, taklit edilemeyeceği anlamına gelmemektedir. Koruma altına aldığınız markalarınızın piyasada takip edilmesi ve benzerlerinin tespit edilmesi ne kadar önemli ise Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan başvurularında takip edilmesi, benzer markaların tespit edilmesi ve benzer (taklit) markaya karşı tescil işlemlerinin bir an önce iptal edilmesi için gerekli süreci başlatmak da aynı öneme sahiptir".