Kuru incire alternatif cennet elması kurusu

#Ekonomi | İHA
31 Eki 2019 / Per 09:11

Manisa’da çekirdeksiz Sultaniye üzümünün en fazla üretildiği ilçe olan Alaşehir’de üreticiler alternatif ürünlere yöneliyor. Trabzon hurması, Akdeniz hurması, cennet hurması adıyla da bilinen cennet elması yetiştiren üreticiler, bölgeye has aroması ve lezzeti sayesinde yetiştirdikleri ürünlere olan talebin ikiye katlandığını açıkladı. İlçeye bağlı Kavaklıdere Mahallesi’nde 4 yıl önce yaşadıkları bazı sıkıntılar nedeniyle üreticiler çareyi cennet elmasını kurutarak satmakta buldu. Geçtiğimiz yıla göre bu yıl iki katı sipariş alan üreticiler talebe yetişebilmek için üretimi artırmayı planlarken, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu mahalledeki üreticilerle bir araya geldi. Bahçede cennet elması hasadı yapan Başkan Öküzcüoğlu, meyvenin kurutulma işlemine de tanıklık etti.

“Bölgedeki meyvelerin aroması kendine has”
Cennet elması bahçesinde hasada katılan Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, bölgede yetişen cennet elmalarının farklı bir aroması olduğunu belirterek, “Bu bölgede sulama olanaklı uygun. Bu bölgede yetişen cennet elmalarının çok farklı bir aroması oluyor, buna sebep de bu bölgedeki mikroklima iklimi. Mikroklima iklimi ve sulama olanakları bu meyveye özel bir aroma veriyor. Bu meyvelerin toplanmışı yaklaşık 3 lira ancak kurutulduğu zaman 30-35 liraya alıcı buluyor” dedi.

Yaş meyvede sıkıntı yaşanınca kurutmaya karar verdiler
Eşiyle birlikte işletmecilik yapan ve aynı zamanda üretici olan Hüseyin Yılmaz, “Bu meyvemiz çok narin ve değerli bir meyvedir. Nemli ortamı sever, havayı, rüzgarı çok sever. Bu bahçede yaklaşık 180 ağacımız var. 180 ağaçtan 25 ton civarında bir ürün bekliyoruz. Vitamin deposu. Sindirim sistemine çok iyi geliyor. Çocuklarda özellikle kansızlığa, çok yüksek kalori değeri olduğu için insanı tok tutar. Gerekli bütün enerjiyi bu meyvede bulabilirsiniz. Şu anda yurt içi pazarımız var. Bazı eksikliklerimiz var, onları tamamlayınca yurt dışına da açılmamız söz konusu. Talep çok ama bazı engellerimiz olduğu için aşamadık. Daha önce bu meyvelerin olduğu yerde mandalina yetişirdi. Soğuktan dolayı mandalinalar ölünce alternatif ürün olarak bu geldi aklımıza. Uzun yıllar bunun yaşını iç piyasaya verdik. Son zamanlarda fiyatlarda gerek aracılarla yaşadığımız sıkıntılardan, yaşadığımız çaresizlikten bu durumlara gelmemizi sağladı. Alternatif olarak soymaya başladık. Daha önce Çinliler yapmış. Sosyal medya aracılığıyla onları inceledik, nasıl yapıldığını öğrendik. Oradan esinlenerek biz de kurutmaya başladık" diye konuştu.

İsim tanımlaması bekliyorlar
Üretici olarak en büyük sıkıntılarının meyvenin isim tanımının yapılmaması olduğunu kaydeden Yılmaz, "Bakanlık, ürün rafında isim tanımı olmadığı için ve birçok kişi de bilmiyor bunu. Devlet büyüklerinden ricamız bu ürünü tanımaları ve tanımlamaları. Bunu tanımladıkları anda bizim önümüz açılacak. Çok büyük bir desteğe veya yardıma ihtiyacımız yok, sadece ürünümüzün tanımlanmasını istiyoruz. Yaşı 3 ila 3 buçuk lira arasında boyuna ve kalitesine göre alıcı buluyor. Kurutulmuşunu ise perakende 40, toptan 30-35 liraya veriyoruz. Alıcının ciddiyetine göre, ödeme durumuna göre fiyatta indirim de yapabiliyoruz“ şeklinde konuştu.

Kadınlara iş kapısı açıldı
Cennet elması kurutma işinde çalışan işçilerden Ümmü Gül yaptıkları işin detaylarını anlatırken, işçilerden Fadime Bozan, “2 yıldır bu işletmeye geliyoruz. Arkadaşımızı artık işletme olarak görüyoruz. Hem maddi olarak evimize destek oluyor hem de yeni kadın arkadaşlarımıza iş sahası açılmış oldu. Kol yorgunluğu oluyor. Uyuşmalar biraz zorluyor insanı” dedi.

Geçen yıl 5 ton olan üretimi bu yıl 10 tona çıkardı
Mahalledeki evlerinin bahçesine kurdukları sera ile cennet elması kurusu üreten işletmeci Melek Yılmaz, “Cennet elma kurusu üretiyoruz. Sera yaptık kendi evimizin önünde, üretime başladık. Geçen yıl 5 ton yaptık, bu sene hedefimiz Allah nasip ederse 10 ton. Ürünler bahçeden toplanıyor, buraya geliyor. Baş kısımları sapı kalacak şekilde alınıyor ve ardından soyma işlemi yapılıyor. İpe bağlanan cennet elmaları serada kurutulmaya bırakılıyor. Ortalama 15-20 kişi çalışıyor. Gelen ürüne göre insan getiriyoruz, çünkü gelen malın aynı gün işleme girmesi gerekiyor. İşletmemiz mahallemiz için bir iş imkanı sağladı. Bağdan ayrı bir de bu olanak çıktı. Yaklaşık 20 gündür çalışıyorlar ve emeklerinin karşılığını alıyorlar. 40 kiloyla başladık, beğenildi 5 tona çıktık. Bu mahallemiz için birazda katkı oldu. Bu kadar çoğunlukta yapan olmadı ama bundan sonra da daha da büyüyeceğiz inşallah. Genelde İstanbul, Bursa, Konya, İzmir bu şekilde gitti. Geçenlerde Rusya’dan talep geldi ama bizim tonajımız yeterli olmadığı için kaldı. Bu işi burada büyük şekilde bir tek biz yapıyoruz. Yanımızda bizim gibi birkaç tane daha işletme olsa dışarıya da açılırız. Mesela geçen sene 5 ton yaptık bu sene 10 ton. Demek ki bir şeyler var. İhraç da edilebiliyordur.” diyerek en büyük hedeflerinin ihracat yapmak olduğunu söyledi.

"Bağırsaklar için çok faydalı"
Hasadın ardından işletmeyi de ziyaret ederek çalışan kadınlarla sohbet eden ve aşamaları yakından takip eden Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu ise şunları söyledi:
“Bu sene ürünler gayet lekesiz ve temiz. Bu ürün ihracatta da kullanıyor, iç piyasada da kullanıyor. Aynı zamanda lifli bir meyve. Bağırsakların ikinci beyin olarak algılandığı bir dönemde bu lifli gıda bağırsaklar için çok faydalı. Ayrıca bu ürünü Rusya’ya da ihraç ediyoruz, iç piyasaya da yaş tüketilebildiği gibi kuru olarak da çerezciler kullanabiliyor. Kurumaya bırakılan meyveler bir ay sonra buradan toplanacak ve çerezcilerdeki reyonlarda yerini alacak. Ben aynı zamanda diş hekimiyim, belediye başkanıyım ama 27 sene diş hekimliği yaptım. Bir kuru incir yediğinizde protez kullananlar zorluk çekiyor ama kuru incirden daha lezzetli ve kaliteli bir ürünü protez kullanan hastalarımız da tüketmiş olacak. Sadece Kavaklıdere Mahallemizde 500 dönüme yakın ekiliş var, yaklaşık da 5 bin tonun üzerinde hasat elde ediyoruz.”