#Ekonomi | İHA
14 Kas 2019 / Per 13:02
Gaziantep Üniversitesinde katıldığı konferansta konuşan Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı, "Ortalama yıllık bütçemiz 120 Milyon Euro, bu bütçeyle de her yıl 60 bin insanımızı yurt dışına eğitime gönderiyoruz" dedi.
Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı, Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencilerine verdiği konferansta, 2004 yılında kurulan Türkiye Ulusal Ajansının faaliyetlerini anlattı.
Her yıl yaklaşık 120 milyon Euro bütçe ile 60 bin kişinin yurt dışına eğitime gönderildiğini belirten Astarcı, "Bizim yıllık bütçemiz ortalama 120 Milyon Euro, bu bütçeyle de her yıl 60 bin insanımızı yurt dışına eğitime gönderiyoruz. 60 bin insanın 20 bini üniversite öğrencisi, 10 bini lise öğrencisi, kalan 30 bini de hocalarımız, yetişkin ve gençlerden oluşuyor diye konuştu.
"Myanmar Arakana, Somaliye ilk giden ülke Türkiye oldu"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile insani yardım konusunda dünyada hiçbir ülkenin boy ölçüşemeyeceğini belirten İlker Astarcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: Nerede bir mazlumun Müslim, gayrimüslimin gözünden yaş aksın, bir sıkıntısı olsun nerede bir dert tasa olsun ilk giden ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Bu minvalde de Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir ferdi, vatandaşı olarak bizler devletimizle ne kadar gurur duysak azdır. 10 sene önce Başbakanlıkta Dış İlişkiler Başkanı olarak görev yaptım. O zaman Myanmar Arakana giden ilk heyette ben de vardım ve Myanmar Arakana giden ilk ülke Türkiye oldu. Somaliye 21. Yüzyılda binlerce insanın açlıktan öldüğü bir ülkeden bahsediyoruz. Yine ilk giden ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti oldu. Biz oraya sadece insani yardım yapmaya ve sadece Allah rızasını kazanmak için gittik.
"Allahın rızası için gidiyoruz"
Dış dünyadaki mazlumlara yapılan bu yardımların bazı kesimlerce anlaşılamamasından yakınan Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı Astarcı, sözlerini şöyle sürdürdü: Bazı batılı arkadaşlarımız bu konuda bizi anlamayabiliyorlar. Bir devlet hiçbir çıkarı olmadığı başka bir ülkede ne işi olabilir? Tabi Allahın rızasını anlatmak da bizler de zorluk çekiyoruz. Tamamen insani yardım, hiçbir karşılık beklemeden, hiçbir menfaat gözetmeksizin biz oraya da gittik ve ne gerekiyorsa ekmek fırınları kuruldu, okullar açıldı, balık tutma tesisleri ve eğitimleri veren okullar kuruldu, asfaltlar döküldü, hastaneler inşa edildi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak en büyük büyük elçiliğimizi oraya inşa ettik. Tam bir külliye oldu. Arakandan sonra Somalide de var olduk.
"3 dilde eğitim yapan tek üniversiteyiz"
Konferansın açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ise, GAÜNün 45 yıllık büyük bir üniversite olduğunu belirtirken, 20 fakültesi, 54 bin öğrencisi ve aynı zamanda 107 ülkeden 4 bin 500ü aşkın uluslararası öğrenci bulunduğunu kaydetti. Üniversitenin 3 bin 300 Suriyeli öğrenciye de ev sahipliği yaptığını kaydeden Rektör Gür, "Türkiyedeki 207 üniversite arasında, İngilizce, Arapça, Türkçe olarak 3 dilde eğitim yapan tek üniversite Gaziantep Üniversitesidir. 2011 yılında Suriye dramının başlayıp insanların yurtlarından koparılıp, mecburen yerlerinden ayrılmak zorunda bırakıldığında onlara kucak açan tek ülke Türkiye idi. Özellikle eğitim çağında eğitimlerini yarım bırakmış olarak gelen gençlere Gaziantep Üniversitesi olarak biz destek verdik. Bir taraftan aldığı eğitimin karşılığı varsa eğer İngilizce biliyorsa İngilizce bölümlere hazırlık okuduktan sonra Türkçe bölümlere ve en önemlisi de dünyada böyle bir örnek yok eğitimsiz kalmamaları açısından bir yıl bile kaybetmemeleri için kendi dillerinden Arapça lisans programları açarak onlara eğitimin kapılarını açtık" ifadelerini kullandı.
"Milletimle gurur duyuyorum"
Rektör Prof. Dr. Ali Gür, Türkiyenin 3 milyon 600 bin Suriyeliye ve ilaveten Irak, Afganistan, Pakistan, Afrika ülkelerinden ve Orta Asyadan olmak üzere yaklaşık 6 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptığını da hatırtarak, "Ürdün, Lübnan ve diğer Orta Doğu coğrafyasındaki ülkeler ve birçok Avrupa ülkesini dolaştım. Orada gördüğüm manzaralar içimi çok acıttı. Onların karşılığında Türkiyedeki özellikle Suriyeli sığınmacılara açılan alanlar ve misafirperverliği gördükçe hem milletimle gurur duyuyorum hem de iyi ki onlara yardım edecek bizler varmışız diyorum. Şu anda Gaziantepte ilköğretimde Türk öğrencilerle birlikte okuyan 96 bin Suriyeli çocuk var ve aynı sınıfta okuyorlar. Üniversitemiz uzun yıllardır uluslararası öğrenci açısından zengin bir üniversite ve 107 ülkeden dünyanın bütün kıtalarından öğrencilerimiz var. Fakat bunlar içerisinde en fazla Suriyeli öğrencilerimiz ki Gaziantep Üniversitesinin ana kampüsünde bugün dahil olmak üzere 2 bin 300 Suriyeli öğrenci var şeklinde konuştu.
"Suriyede fakülte ve yüksek okul açtık"
Prof. Dr. Ali Gür, Gaziantep Üniversitesinin Suriyeli gençlerin eğitimi konusunda oldukça önemli bir misyon üstlendiğini vurguladığı konuşmasının son bölümünde de şunları ifade etti: Bir taraftan buradaki Suriyeli gençleri eğitimsiz bırakmamak adına üniversitelerimizi açarken,diğer taraftan Suriyenin güvenlikli bölgelerinde özellikle kalan gençleri de eğitimsiz bırakmamamız gerekiyordu. Sınır ötesinde DAEŞ, YPG gibi terör gruplarının yerlerinden ettikleri iç göçe zorlanan insanlar sıkışıp kalmışlardı. Birincisi onları bu terör baskısından kurtarmak ikincisi ülkemizin sınırlarını güvenlikli hale getirmek için yapılan meşru operasyonlar sonrası Türkiye orada eğitim seferberliği başlattı. Orada 1 milyona yakın yaşayan gencin okuması gerekiyordu. Onlar için Türkiye kendi bölgelerinde eğitim vermek adına 3 bölgede fakülte açarak; Azez, Afrin, ElBab aynı zamanda bu üç fakülteye ilaveten Cerablusta Meslek Yüksekokulu açarak onların gelecekteki inşasında katkı sağlayacak gençlerini eğitmeye başladı. İlk yılındaki eğitimde, Suriye güvenlikli bölge tarafında 750 öğrenci eğitimini aktif devam ettiriyor.
Konferanstan önce Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı, Rektör Prof. Dr. Ali Gürü makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında Rektör Gür Astarcıya Adım Adım Osmanlının İzinde Kitabını hediye etti. Konferansa, Türkiye Ulusal Ajansının ulus ötesi işbirliği çalışmaları kapsamında Finlandiya, Almanya, İtalya ve Ürdünden çok sayıda öğrenci ve görevli katıldı. Konuşmaların sonrasında Ürdünden gelen Prof. Dr. Al-Ha Kem Masoud ve Prof. Dr. MuhannaMuhanna tarafından hem insani yardım konusunda hem de Ürdünde yaşayan 2 milyona yakın Suriyeli Mülteci ve gençlik konularında sunum yapıldı.