Ege Bölgesi pamuk rekolte tahmini açıklandı

#Ekonomi | İHA
14 Eki 2019 / Pzt 12:29

İzmir Ticaret Borsasında (İTB) düzenlenen toplantı ile 2019-2020 sezonu Ege Bölgesi pamuk rekolte tahmin çalışmaları açıklandı. Buna göre, bölgede pamuk ekim alanlarının yüzde 5,9 oranında azalarak 113 bin hektara düşeceği tahmin edilirken ortalama kütlü veriminin dekarda 496 kilogram, kütlü üretiminin ise 560 bin ton olması öngörülüyor. Yeni sezonda çırçır randıman oranının yüzde 39 ve bu randıman oranı ile mahlıç pamuk üretiminin 218 bin ton olacağı tahmin ediliyor.

2019-2020 sezonu Ege Bölgesi pamuk rekolte tahmin çalışmaları, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri Söke Ticaret Borsası ve Aydın Ticaret Borsası tarafından yapılırken çalışma Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü ile yapılan protokol dahilinde gerçekleştirildi. Rekolte tahmin sonuçlarını açıklayan İTB Yönetim Kurulu Sayman Üye Bülent Uçak, “Bir önceki sezona göre bölgemizde pamuk ekim alanlarının yüzde 5,9 oranında azalarak 113 bin hektara düşeceği tahmin edilmiştir. Ortalama kütlü veriminin dekarda 496 kilogram olması beklenmektedir. Buna göre kütlü üretimin 560 bin ton olacağını öngörüyoruz. Yeni sezonda çırçır randıman oranının yüzde 39 olacağı ve bu randıman oranı ile mahlıç pamuk üretiminin 218 bin ton olacağı tahmin edilmektedir" dedi.

"Olumlu rakamlar bizleri aldatmasın"
Toplantıda sektör değerlendirmesinde bulunan İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, üretici bugünkü piyasa şartlarını nisanda görseydi söz konusu rekoltenin yüzde 30 eksiği ile karşılaşacaklarını söyledi. Kocagöz, “Üretici, piyasa şartlarını nisanda görseydi bu kadar ürün ekilmezdi. Üretici sattığı fiyattan net zarar ediyor. Bu fiyatlar burada kalır ve düzelmezse, Tarım Bakanlığı bu arayı kapatacak ve üreticiyi kara getirecek destekleme prim fiyatı açıklamazsa; rekolte gelecek sene en az yüzde 30 aşağıda olur. Olumlu rakamlar bizleri aldatmasın" ifadelerine yer verdi.

“Üretim bir miktar artacak”
Kocagöz, tekstil ve konfeksiyon sektörünün geçmişte olduğu gibi, günümüzde de ekonominin canlandırılması adına büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Kocagöz, şöyle konuştu:
"Ne mutlu ki 2000’li yıllarda önemli ölçüde azalan pamuk ekim alanları 2010’dan itibaren uygulanan olumlu politikalar ile artış trendine girdi. Bu gelişmede ilgili bakanlıklarımızın ve sektör temsilcilerinin önemli katkısı oldu. Bu yıl Ege Bölgesinde ekim alanlarının maalesef geçtiğimiz sezona göre bir miktar azalış gösterdiğini tahmin ediyoruz. Ancak ne mutlu ki, Ege Bölgesinde kütlü pamuk veriminin de ilk hasat sonuçlarına göre geçen yıldan daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Hasadın devam edeceği 1 aylık süreçte iklim koşullarının uygun olması durumunda pamuk kalitesinin de iyi olacağını ve üretimin geçen yıla göre bir miktar artacağını söyleyebiliriz.”

“Endişe duymaktayız”
İTB Yönetim Kurulu Sayman Üye Bülent Uçak da "Dünya pamuk ticaretinde olağanüstü günler yaşanmaktadır. Türkiye’deki olumsuz piyasa koşulları ve ABD-Çin arasındaki ticaret savaşı neticesinde fiyatlar hızla gerilemiştir. Bu durumun üreticimizi pamuk dışındaki alternatif ürünlere yöneltmesinden büyük endişe duymaktayız. Çiftçimiz pamuk üretmek için adeta direniyor. Buna rağmen 2002 yılında bölgemizde toplam 62 bin olan pamuk üretici sayısı 20 binlere gerilemiş durumda. 2002 yılında sadece Manisa ilinde 11 bin pamuk üreticisi olduğunu düşünürsek durumun ne kadar acı verici olduğu ortaya çıkmaktadır. Buna karşın son yıllarda bölgemiz pamuk üretiminde dalgalıda olsa bir artış trendi yakaladık. Bu artış bir taraftan ekim alanlarından diğer taraftan ortalama kütlü verim miktarlarının yüksek olmasından kaynaklanmıştı. Bu trendin devam ettirilebilmesi adına, hali hazırdaki pamuk üreticilerimizin bu sezonki sorunlarının yok edilerek çiftçilerimizin pamuk üretimine devam etmelerinin sağlanması ve piyasa koşullarının iyileştirilmesi için acilen önlem alınması gerekmektedir” değerlendirmesini yaptı.

“Bir an önce açıklanmasını bekliyoruz”
Devlet tarafından kütlü pamuğa verilen prim desteklerinin, sürdürülebilir pamuk üretimi için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Uçak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu destekler artan girdi maliyetleri ve benzeri ekonomik sorunlarla iç içe olan üreticilerimizin pamuk üretimine devam etmelerindeki en önemli etkendir. Bununla beraber üreticilerimiz, 2018 yılında yaşanan döviz artışı nedeniyle üretim girdi maliyetlerinde zorlu bir artışla yüzleşmiştir. Pek çok küçük ve orta ölçekli aile işletme yapısına sahip olan üreticimiz öz sermayeden yoksun, borç veya veresiye şeklinde tohum, gübre, mazot ve diğer girdilerini temin ederek üretimlerini gerçekleştirmek durumunda kalmıştır. Birçok sorunla mücadele etmekte olan pamuk üreticilerimizin önünü görebilmesi ve üretimin devam etmesi amacıyla fark ödemesi desteği kapsamındaki prim desteklerinin içinde bulunulan sezonun şartları göz önünde bulundurularak bir an önce açıklanmasını bekliyoruz.”
Ege İhracatçı Birlikleri Tekstil Ve Ham maddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Uz, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimleri Bölümünden Prof. Dr. Mustafa Bolca ve Dr. Fulsen Özen de sektörle ilgili sunum yaptı.