#Ekonomi | İHA
28 Şub 2020 / Cum 14:17
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, 2019 yılında yüzde 0,9 olarak gerçekleşen Türk ekonomisindeki büyümenin sevindirici olduğunu belirterek, Bu oran düşük diyebiliriz ama beklenene kıyasla çok iyi. Bizim Dünya Bankası olarak tahminimiz daha düşük olacağını gösteriyordu. Dünya Bankası olarak biz Türkiyede yüzde 3lük, 2021 yılı için de yüzde 4lük bir büyüme ön görüyoruz diye konuştu.
Dünya Bankası ve TÜSİAD iş birliğiyle düzenlenen, Dünya Bankası tarafından hazırlanan Ocak 2020-Küresel Beklentiler Raporunun tanıtım toplantısı gerçekleşti. Toplantıda konuşan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, Türkiye ekonomisine değinerek büyüme oranını değerlendirdi. Türk ekonomisinin 2019 yılında yüzde 0,9 büyüme göstermesine ilişkin Tahminlerimizin üzerinde bir oran şeklinde değerlendirme yaptı. Kouame, bu yılsonu için Türkiyede yüzde 3lük bir büyüme ön gördüklerini söyledi.
Kouame, Ekonominin kötü gittiği dönemlerde dış talep ihracat yoluyla Türkiyenin çok faydasına olmuştu. Eğer büyüme için ihracata bağımlıysanız ve sizin ihraç ettiğiniz ülkeler krizden etkilenmişse ve o ülkeler ithalat yapamayacaksa sizin de büyümeye devam etme şansınız azalmış oluyor. Mesela koronavirüsün Türkiyenin birçok ticaret ortağını etkilediğini görüyoruz dedi.
Türkiye küresel finansa dahil olan bir ülke
Türkiyenin ticaretinde yüzde 50lik bir oran gördüklerini belirten Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, Bu rakam yüksek bir rakam. Ne kadar büyük olursanız ülke olarak oran o kadar artıyor. Türkiyenin de bu oranı arttırma imkanı var. Büyüme için ihracata bağımlıysanız ve sizin ihraç ettiğiniz ülkeler krizden etkilenmişse o zaman onlar ithal edemeyeceği için sizin de büyüme devam etme şansınız azalmış oluyor. Türkiye küresel finansa dahil olan bir ülke. Sermaye akışlarının oranı Türkiyede son beş yılda yaklaşık gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 4 veya 5ine tekabül ediyor. Bu finansmanın büyük bir kısmı özel sektörden geliyor. Özel sektör zaten büyümenin itici gücü ama bunun olumsuz tarafları da olabiliyor şeklinde konuştu.
Türkiyedeki kamu borcu, yükselmekte olan ülkeler arasında en düşüklerden bir tanesi
Yükselmekte olan piyasa ekonomilerinin geniş tabanlı bir borç birikimi yaşadığını vurgulayan Kouame, Bunun sebebi genellikle hükümetlerin uyguladığı düşük faizli oranlarından kaynaklanıyor. Kurumsal borçların 2014de yüzde 56dan 2018 yılında yüzde 75e çıktığını gördük. Yükselmekte olan ülke ekonomilerin arasında en yükseklerinde bu oran. Bu endişe verici ama Türkiyedeki kamu borcu hala çok düşük. Hatta yükselmekte olan ülkeler arasında en düşüklerinden bir tanesi. Buda çok disiplinli mali politika sayesinde gerçekleşiyor. Diğer ülkelere kıyasla hane halkı borcu da düşük. 2008-2009 yıllarında yaşadığımız küresel ekonomik krizde yatırımlarda değişim gördük. Yani Türkiyedeki yatırım oranı diğer yükselmekte olan piyasalara kıyasla yüzde 25-26 oran var. Ama 2018 yılından bu yana son kriz ile birlikte yatırımlarda da bir küçülme olduğunu görüyoruz. Küresel Ekonomik Raporunda belirtildiği gibi borçlarda ki yüksek artış üretkenliği de etkilemekte. Türkiyede bizim yaptığımı çalışmalar üretkenliğin geçmişte çok çok iyi olduğunu ama son yıllarda ciddi bir düşüş yaşadığını gösteriyor.
Dünya Bankası olarak biz Türkiyede yüzde 3lük bir büyüme ön görüyoruz
2019daki ekonomik büyümenin yüzde 0,9 olduğuna çok sevindiklerini belirten Kouame, Bu oran çok düşük diyebiliriz ama beklenene kıyasla çok daha iyi. bizim Dünya Bankası tahminimiz daha düşük olacağını gösteriyordu. 2019un son çeyreğinde ekonomi canlanmaya başladı ve bugün elimize ulaşan büyüme oranı da durumun artık stabilize olduğuna başladığına teyit ediyor. 2020 yılında da bu istikrar devam edecek. Dünya Bankası olarak biz Türkiyede yüzde 3lük bir büyüme ön görüyoruz. 2021 yılı için de yüzde 4lük bir büyüme ön görüyoruz diye konuştu.
Bölgedeki jeopolitik riskler Türkiyenin 2020 yılındaki ekonomisine zorluklar doğurabilecek"
2020 yılında Türkiyenin yatırımlarını etkileyeceği faktörlere de değinen Kouame, Bölgede jeopolitik riskler var. Bölgesel bağlamda kaynaklanan riskler de var. Bunlar Türkiyenin 2020 yılında Türk ekonomisine bir takım zorluklar doğurabilecek. İdlibde yaşanan olaylar daha öncede söylemiştim bölgede ki gerginlikle yatırımcıları biraz daha çekingen kılabilir. Bazı yatırım kararlarını geciktirebilir. Bölgesel ortam uygun olursa beklediğimizden yüksek büyümeyi görebiliriz.
Rapordan detaylar
Ocak 2020-Küresel Beklentiler Raporunun detayları Dünya Bankası Kalkınma Çalışmaları Grubu Direktörü Ayhan Köse tarafından aktarıldı.
Rapora göre, yatırım ve ticaretin geçen yılki önemli zayıflık sonrasında kademeli olarak toparlanması ile birlikte küresel ekonomik büyümenin 2020 yılında yüzde 2,5e ulaşması bekleniyor, ancak aşağı yönlü riskler devam ediyor.
Gelişmiş ekonomiler grubunda, kısmen imalatta devam eden yumuşaklığın da etkisiyle 2020 yılında büyümenin yüzde 1,4e inmesi bekleniyor.
Yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerdeki büyüme hızının bu yıl yüzde 4,1e yükselmesi bekleniyor. Ancak bu yükseliş geniş tabanlı değil, daha ziyade bazıları önemli bir zayıflık döneminden çıkan bir grup büyük ekonominin performansındaki iyileşme ile destekleneceği varsayılıyor.
Yükselen piyasaların ve gelişmekte olan ekonomilerin yaklaşık 3te 1inin bu yıl beklenenden zayıf ihracat ve yatırımlar sebebiyle yavaşlaması bekleniyor.