Çin, İzmir ekonomisi için altın fırsat

#Ekonomi | İHA
04 Eyl 2019 / Çar 11:26

Uluslararası arenada ülkemizin önemli markaları arasında yer alan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), bu yıl 6-15 Eylül tarihleri arasında 88. kez kapılarını açacak. Önemli bir marka ve tanıtım unsuru olmasının yanı sıra Fuar’ın kente sağlayacağı ekonomik katkıları ve turizm fırsatlarını değerlendiren Yaşar Üniversitesi akademisyenleri, partner ülkenin Çin olmasının, iki ülke arasında ekonomik ve turizm ilişkilerinde hızlandırıcı bir etki oluşturacağını söyledi.

İEF’de, Çin Halk Cumhuriyeti partner ülke, Hindistan’ın odak ülke, Kahramanmaraş ve İstanbul ise onur konuğu il olarak katılıyor. Çin’in İEF’de partner ülke olarak yer almasını değerlendiren Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Serpil Kahraman, Çin’in dünyanın en büyük 2., odak ülke Hindistan’ın ise 5. büyük ekonomisi olduğunu hatırlattı.

Başlıca ihracat kalemlerimiz mermer ve doğal taşlar
Her iki ülkeyle ekonomik ilişkilerimize daha yakından bakmanın, Fuar’ın olası çıktıları açısından yol gösterici olacağını ifade eden Dr. Serpil Kahraman, “TÜİK verilerine göre, ihracat sıralamamızda 16. sırada yer alan Çin’e son beş yılda ihracatımız ortalama 3 milyar dolar olurken, ithalatımız ise ortalama 23 milyar dolar ile ikinci sırada yer alıyor. Çin’e başlıca ihracat kalemlerimiz mermer ve traverten, kireçli taşlar, krom cevherleri, tabii boratlar, kıymetli metal cevherleri ve bunların konsantreleri olurken ithalat kalemlerimizde ise telefon, ses, görüntü cihazları, otomatik bilgi işlem makineleri, optik okuyucular gibi ürünler başı çekiyor” diyerek Çin’e özellikle tarım ürünleri ihracatına ağırlık verilmesinin planlandığı bir dönemde bu ilişkinin önemine dikkat çekti.

Hindistan ve potansiyel ekonomik ilişkiler
Dünya ekonomileri içinde son 20 yılda en fazla büyüme kaydeden Hindistan’ın yüksek nitelikli iş gücüne de sahip bir ülke olduğunu belirten Kahraman, “Son yıllarda bu ülkeye ihracatımız ortalama yüzde 15, ithalatımız ise yüzde 8 oranında artış göstermiş. Hindistan’a ihracatta mermer, traverten, kireçli taşlar, dökme demir, motor ve karayolu taşıtlarının aksamları; ithalatta ise motor yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar, sentetik filament iplikleri ile karayolu taşıtları aksam ve parçaları ilk üçte yer almakta. 2018 yılında ekonomik ilişkilerin arttırılması amacıyla Hindistan-Türkiye iş forumu düzenlenmişti” diyerek bu doğrultuda özellikle lojistik, bankacılık, gıda, tarım gibi alanlarda potansiyel ekonomik ilişkilerin, bu ülkenin odak ülke seçilmesinde önemli rol oynadığını vurguladı.

Kent ve ülke ekonomisine katkı sağlar
Serpil Kahraman, “Ülke ihracatının yüzde 6’dan fazlası İzmir üzerinden gerçekleşiyor. TÜİK verilerine göre, 4 bini aşkın dış ticaret firma sayısına sahip İzmir, ülke dış ticaret hacminde İstanbul ve Bursa’dan sonra yaklaşık yüzde 12’lik bir katkı payına sahip. Fuar kapsamında, Çin’den İzmir’e özellikle yatırımcı çekmek ana hedeflerden birisi. Bilindiği üzere ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi kapsamında İzmir, lojistik bir kilit noktası konumunda. Yatırım olanakları, İzmir’in lojistik avantajları ile bir araya gelerek ekonomik ilişkilerde hızlandırıcı bir etki sağlaması beklenmekte. Ayrıca, bu yıl Fuar’ın onur konuğu iller de marka değeri yüksek yaklaşık firmaları ile yerlerini alacak ve söz konusu ikili ilişkiler, bu illeri de doğrudan etkileyecektir. Genel olarak Fuar, her iki ülke ile de özellikle ticari işbirliklerinin artmasını destekleyecektir. Söz konusu işbirlikleri sayesinde, üretilen mal ve hizmet grupları pazarın beklentileri ve yeni pazarlar da oluşturma kapasitesini tetikleyecektir. Bu doğrultuda üretim kapasitelerini genişletecek olup verimliliğin ve bölgede faaliyet gösteren firmaların rekabet gücüne de ivme kazandırmış olacaktır. Bu sayede yeni iç ve dış pazarlara erişim imkanı artacak ve bölgenin bir diğer ihtiyacı olan özellikle de ara personel istihdamı için de tetikleyici olacaktır” diyerek Fuar’ın etkilerini İzmir özelinde değerlendirdi.

Çin’in partner ülke olması tesadüf değil
Çin’in partner ülke olarak yer almasının İzmir ile olan ticari ilişkileri geliştireceği gibi İzmir turizminin Çin’deki tanıtımına da büyük katkı sağlayacağını belirten Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökçe Özdemir Umutlu, “Çin’in partner ülke olması tesadüf değildir, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Çin ile olan turizm işbirlikleri ile paralel bir karardır. Çin, Türkiye’nin dünyada üçüncü ve Doğu Asya’daki en büyük ticaret ortağı. Diğer yandan, Türkiye’yi ziyaret eden Çinli turist sayısı her geçen yıl artış göstermekte. 2018 yılı Çin Halk Cumhuriyeti’nde Türkiye Turizm Yılı ilan edilmişti ve ülkemize gelen turist sayısında yüzde 60 oranında artış sağlanmıştı. Bu yılın ilk 7 ayının verilerine baktığımızda hem ülkemize hem de İzmir’e gelen Çinli turist sayısı artmaya devam ediyor. Dolayısıyla Çin’in İEF’de partner ülke olarak yer alması, Çin-Türkiye işbirliklerinin devam ettiğine bir işaret” diyerek bu işbirliğinin İzmir’in ticaret ve turizm açısından tanıtımına katkı yapacağı gibi organizasyon başarısının da gelecek yıllarda düzenlenecek fuarların katılımcı sayısı ve niteliği açısından önemli bir gösterge olacağını ifade etti.

Hem iç hem dış turizme katkı
Fuarın iç ve dış turizme sağlayacağı katkıları da anlatan Doç. Dr. Umutlu, “İEF’ye katılım, daha çok Fuar’ın teması kapsamında gelen ticari firmaların ağırlıklı olarak kendilerini tanıtıp Türk pazarına girmek için bir fırsat yakalamalarını sağlıyor. Dolayısıyla katılımcı firmalara yönelik tanıtım çalışmalarına yoğunlaşıldığı takdirde yabancı iş turisti sayısı da artış gösterecektir. Yabancı katılımcılar Fuar sırasında yoğun programları çerçevesinde İzmir’i turistik özellikleri ile gezme ve tanıma şansına çok sahip olmasa da beraberinde gelen ailesi, arkadaşı ve iş arkadaşları İzmir’i gezmek için vakit oluşturabildiği gibi katılımcı da birkaç gün kalış süresini uzatarak Fuar bitiminde İzmir’i gezebilir. İç turizm açısından ise yine Türk katılımcılar ve ziyaretçiler İzmir’de konaklama, ulaşım ve yeme-içme gibi temel turistik harcamalar yaptığı için turizm ekonomisi anlamında bir canlanma sağlayabilir. Bu durum, özellikle otellerdeki doluluk oranı, ticarette yaşanacak canlılıkla birlikte kent ekonomisine de olumlu yansıyacaktır” bilgisini verdi.