#Ekonomi | İHA
05 Ara 2019 / Per 09:41
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Türkmenistan İş Konseyi Başkanı Halil Avcı, katıldığı bir televizyon programında Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ticari ilişkilerin dünü, bugünü ve gelecekteki beklentiler ile Türkmenistandaki iş ve yatırım fırsatları hakkında bilgi verdi.
Melda Yücelin sunduğu NTV Dış Ekonomik İlişkiler Programının canlı yayın konuğu olan Adanalı iş adamı Halil Avcı, küresel açıdan son derece önemli olan konular hakkındaki soruları yanıtladı.
Avcı, Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ticari, ekonomik ve sosyal işbirliği konusundaki soru üzerine Türkiyenin Türkmenistanın 1991de bağımsızlığını ilk tanıyan ülke ve iki devlet tek millet olduğuna dikkati çekerek, Ata yurdumuz Türkmenistan ile kuruluşundan bugüne kadar her iki ülke cumhurbaşkanları, büyükelçileri ve en alt düzeydeki kadrolara kadar güzel ilişkiler içinde olmuştur ifadelerine yer verdi.
Halil Avcı, Türkmenistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin son yıllarda azaldığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de şu değerlendirmeyi yaptı:
Türkiye olarak gelişmekte olan pazarlarda en büyük lokomotifimiz müteahhitlik sektörü. Biz ne kadar yurt dışında bu bölgelerde gerek Avrasya bölgesi gerekse Afrikada, Ortadoğuda inşaat işi alırsak orada ihracatımız artıyor. Çünkü müteahhitlerimiz gittikleri ülkelerde doğal olarak kendi malzemelerini Türkiyeden temin etmek istiyor. Çünkü, bizim ülkemizin ürünleri gerçekten çok kaliteli. Türkmenistan ile ticari ilişkilerin düşme noktasına gelince; bu düşüşler dönemliktir diye değerlendiriyorum. Çünkü Türkmenistan kurulduğundan buyana Türkiyeye 60 milyar dolar kaynak aktarmış, yani biz onlara iş yapmışız. Müteahhitlik sektörünün yoğun olduğu dönemlerde 2010 ile 2016 arasında yıllık 2 miyar dolarları aşan ihracat rakamlarına ulaşmışız. Geçen yıl Türkmenistan ile ticarette düşme olduğu doğrudur. Ancak, bugün aldığımız bilgilere göre Büyükelçimiz Mustafa Kapucu beyle de görüştüm, baş müşavirimiz Serdar bey ile de görüştüm. Şu an geçen yıla göre yüzde 45lik artış söz konusu. İhracatımız 565 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı zamanda Türkmenistandan da ithalat yapıyoruz. İthalatımız 370 milyon dolara çıkmış. Henüz bu yılın bitmediğini de dikkate alırsak, bu rakamlar yükselecektir. Geçen yıl ihracatımızı 344 milyon dolar, ithalatımızı ise 128 milyon dolar olarak kapatmışız.
Halil Avcı, Türkmenistan ile ticari ilişkilerin bundan sonraki süreçte nasıl ilerleyebileceği yönündeki tahminine ilişkin soruyu ise 2020nin ilk ayları içinde Aşkabatta hükumetler arası ekonomik koordinasyon toplantısı yapılmasını bekliyoruz. Ayrıca DEİKin yapmayı planladığı iş formu var. Onların programını bekliyoruz diye yanıtladı.
Türkmenistandaki fırsatlar
Halil Avcı, Türkmenistan ile ticaret yapmak isteyenlere önerilerine ilişkin bir soru üzerine ise Ticaret yapmak isteyenlere önerim şu; Türkmenistan modern tarıma çok önem veriyor. Bununla ilgili yatırımlar var. Zaten bu yıl ihracatın geçen yıla göre artmasında en önemli etken de sera yatırımları oldu diye konuştu.
Avcı, dost ve kardeş ülke Türkmenistan ile Türkiyenin ticari ilişkilerinin daha sıcak noktaya gelmesini temenni ettiğini vurguladı.
Avcı, NATO gündeminde tartışılan Çinin Türkmenistan için ekonomik açıdan bir tehdit mi yoksa fırsat mı? olduğu konusuna ilişkin soruyu yanıtlarken, Türmenistanın doğalgazda 4. büyük ülke olduğuna, Çinin ise her geçen yıl daha fazla oranda enerjiye ihtiyacı bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
Bilindiği gibi Türkmenistan açık denizlere sınırı olmayan bir ülke. Bu nedenle doğal kaynaklarını özellikle gazlarını boru hatları ile satabiliyor. Bu boru hatları Sovyet döneminde Rusyaya yapılan boru hattı ile taşınıyordu. Türkmenistanda 2007den sonra Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedovun girişimleri ile Çine gaz satışı başladı. Her geçen yıl daha fazla enerjiye ihtiyacı olan Çinlilerin bu doğalgaz çıkarımı ile ilgili petrol şirketlerinin Türkmenistan ile işbirliği söz konusu. Türkmenistan açısından Çin tehdit midir? Ekonomik manada tehdit olduğunu düşünmüyorum. Bizim açımızdan da sorun olduğunu düşünmüyorum. Türkmenistan doğal kaynaklarını paraya döndürebilmeli ki o paralarla kendi altyapıları ve üst yapıları ile yatırımlarına kaynak aktarabilsin.
Avcı, Çin büyük bir dev. Hatta en büyük ekonomi olma yolunda. Böyle bir noktada enerjide de dışa bağımlı. Beslendiği tek nokta Türkmenistan. Bu anlamda Türkmenistanı uluslararası ticarette daha kritik noktada görebilir miyiz? Biz bunu nasıl fırsata çevirebiliriz? şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
Çinin en büyük eksiği enerji. Bu nedenle bir kuşak yol projesi ile dünyanın dört bir tarafında tarihi İpekyolu)nu canlandırmak için devasa yatırımlar yapıyor. Sadece Orta Asya, Avrasya bölgesinde değil, Afrikanın hemen her tarafından Pakistanın Güneyinde limanlar, Arabistan yarımadasının aşağısında kendisine üsler olabilecek yerler kurmaya çalışıyor. Geçen gün medyada okudum. Suriyede de devreye girmek istiyor. Diyor ki; senin bu iç savaştan, bu yıkılmışlığını ortadan kaldırmak için ihaleleri bana verdiğinde tarihi İpekyolunun bir bölümünü de senin üzerinden geçiririm. Suriye bizim komşumuz elbette becerebiliyorsak bizler yapabilmeliyiz. Komşuluk avantajımız var.
Halil Avcı, Türkmenistanın da tarihi İpekyoluna önem verdiğini, hızla demiryolu ağlarını iyileştirdiğini, kendi iç otoyollarını yaptığını, Hazarda devasa bir lojistik liman kurduğunu belirterek, Çinden gelen mallar Hazarı feribotlarla geçecek, ondan sonra bizim Bakü - Tiflis -Kars demiryolu hattı ile Avrupaya bağlanacaklar. Türkmenler de bu işe çok önem veriyorlar. Çünkü gazlarını ne kadar çok satarlarsa Türkmenistana o kadar fazla kaynak girişi olacaktır. Türkmenistan ayrıca Afganistan, Pakistan ve Hindistana giden bir hat için de çalışıyor. Bu kapsamda Türkmenistan bacağı inşaatı hızla devam ediyor. Aynı şekilde Pakistan tarafından da bir başlangıç yapılıyor dedi.
DEİK Türkiye-Türkmenistan İş Konseyi Başkanı Halil Avcı, Güney Gaz Koridoru ile Türkmen gazının 2020 yılında Türkiye üzerinden ABye ulaşmasının ön görüldüğünü, bunun da Türkiye lehine bir gelişme olacağını sözlerine ekledi.