#Ekonomi | İHA
15 Kas 2019 / Cum 13:13
AİMSAD Başkanı Mustafa Erol, ağaç işleme makineleri sektörünün son 5 yıldır cari açık vermeden büyümesini sürdüren sınırlı sayıdaki sektörlerden biri olduğunu belirterek, "2018de her 100 ithal makineye karşı, 167 yerli makine ihraç ederken, şu anda her 100 makineye karşı 250 yerli makine ihraç etmeye başladık. Cari açığın olmadığı bir sektörüz. Özellikle son 5 yıldır cari fazla veriyoruz." dedi.
Ağaç işleme makineleri sektörünün gelişimini değerlendiren Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi iş Adamları Derneği (AİMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol, sektördeki yaklaşık 350 firmanın 10 bin civarında kişiye istihdam sağladığını söyledi. 2018 yılında sektörün toplam işlem hacminin yaklaşık 200 milyon dolar olduğunu belirten Erol, bu yıl bu rakamın yaklaşık yüzde 50 artacağını, ekonomik krize rağmen 300 milyon dolar bandına yükseleceğini dile getirdi.
Bu artışın en önemli nedeninin ihracat ve firmaların AR-GE çalışmaları olduğunu ifade eden Mustafa Erol, "Ekim ayında gerçekleştirdiğimiz Woodtech Fuarı ile birlikte çalışmalarımızın semeresini alıyoruz. 5 yıl önce 5 bin ziyaretçi gelen fuara bu yıl yaklaşık 75 bin civarında ziyaretçi geldi. Bu ziyaretçilerin yaklaşık 15 bini yabancı. Bu da demektir ki, makine imalatı Türkiyede gerçekten bir ivme kazanmış durumda" diye konuştu.
"100 ithal makineye karşı, 250 yerli makine"
Yaklaşık 105 ülkeye ihracatları olduğunu dile getiren Erol, 2018de her 100 ithal makineye karşı, 167 makine ihraç ettiklerini söyledi.
Erol, "Şu anda her 100 ithal makineye 250 yerli makine ihraç ediyoruz. Cari açığın olmadığı bir sektörüz. Özellikle son 5 yıldır cari fazla veriyoruz. Bunun en önemli nedeni hem yan sanayinin, hem de iyi yetişmiş genç nesillerin şu anda yapmış oldukları teknolojik gelişmelerle Avrupalı lehtarlarımıza karşı makinelerimizin ve yan sanayimizin ciddi kalite artırmasıdır" dedi.
"Her krizden fırsat oluşturmak gerekir"
Kadınların sektör için önemine değinen AİMSAD Başkanı Erol, sektörün en önemli alıcılarının kadınlar olduğunu ve sektöre yön verdiklerini vurguladı. Sektör olarak devamlı yenilik yaptıklarını kaydeden Erol mobilyada, cam, mermer, metal, akrilik gibi pek çok malzeme kullanıldığı için AR-GE ekiplerinin hiç durmadan çalışmak zorunda olduğunu aktardı.
"Bu kadar enerji olunca ve ekipler de çalışmayı çok sevince, bu durum ihracatta da başarı olarak geri dönüyor" diyen Erol, Türkiyenin içinde bulunduğu şartlar, iç piyasada özellikle finans sıkıntıları nedeniyle firmaların ihracata yöneldiğinden bahsetti.
Her krizden bir fırsat oluşturmak gerektiğini ifade eden Erol, ihracattaki artışın en önemli sebeplerinden birinin de iç pazardaki daralma olduğunu dile getirdi.
"Marka olursak ihracat daha iyi noktalara ulaşır"
Dünyada genelinde makine üretiminde sektörde 3 büyük olduğunu bildiren Mustafa Erol, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu ülkeler Almanya, İtalya, Çin. Biz sıralamada her zaman ilk 10dayız. Avrupada üçüncüyüz. Genel makinede yüzde 25 daralma var. Ancak Türkiyenin makine ihracatında yüzde 13 büyüme var. Biz ne zaman ki dünyanın ve Avrupanın fason imalatçısı olmaktan çıkıp marka oluruz, ihracatımız çok daha iyi noktalara ulaşır. Devletin çıkardığı yeni kalkınma planında da makine öncelikli sektör seçildi. Bunun da faydalarını önümüzdeki dönemde çok göreceğiz ki biz fuarda ziyaretçilerden gördük. Tekil makine alımı için değil, komple fabrika otomasyon almak için geldiler. Bu sebeple kendimizi geliştirmemiz gerekiyor ki geliştiriyoruz. Bunun faydalarını önümüzdeki senelerde göreceğiz."