400 yıllık Kastamonu simidi, coğrafi işaret belgesi aldı

#Ekonomi | İHA
01 Eki 2019 / Sal 11:09

Kastamonu’nun yöresel lezzetlerinden biri olan ve yaklaşık 400 yıllık bir tarihe sahip olan Kastamonu simidi, coğrafi işaret belgesi aldı.

812 çeşit yemeğiyle gastronomi alanının en önemli kentlerinin başında gelen Kastamonu, yöresel ürünlerine ve lezzetlerine coğrafi işaret belgesi almaya devam ediyor. Bu kapsamda Kastamonu Valiliği koordinesinde Kastamonu Belediye Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında yaklaşık 400 yıllık bir tarihe sahip olan Kastamonu simidi diğer adıyla kazan simidi, coğrafi işaret belgesi aldı.

Kentte her gün yaklaşık 10 bin adet Kastamonu simidi üretiliyor
Kastamonu simidi, diğer yörelerden farklı olarak böreklik un ile mayalanıp yoğrulduktan sonra hamur, simit halkası haline getiriliyor ve 10 dakika dinlendiriliyor. Bu hamur, daha sonra içinde elma pekmezi şurubunun kaynadığı kazanda suda haşlanıyor. Daha sonra fırınlanarak simit hazır hale getiriliyor. Kazan simidi olarak da adlandırılan Kastamonu simidinde çoğu yörelerde olduğu gibi susam kullanılmıyor.
Orta Asya’dan Kastamonu’ya gelen simit, buradan da İstanbul’a Kastamonulu simit ustaları tarafından taşınmıştır. Kastamonu simidi, eşsiz lezzetiyle Osmanlı padişahlarının da sofralarını süslemiştir. Elma pekmezi şurubuyla pişirilen Kastamonu simidi, yapılışından kaynaklı özelliğiyle 3 gün bayatlamadan saklanabiliyor. Bayatlayan simitler de israf edilmeyip Kastamonu’nun bir başka yöresel lezzeti olan tiride dönüştürülüyor.
Kentte her gün yaklaşık 10 bin adet üretilen Kastamonu simidi, her hafta sonu İstanbul’a semt pazarlarına gönderiliyor.

“Babadan kalma mesleği icra ediyorum”
Simit ustalığının kendisine babasından kaldığını söyleyen simit ustası Şükrü Gebeşoğlu, “Benim baba mesleğim, 1970 yılından beri birlikte çalışıyoruz. Babam bizlere devretti. Kastamonu simidi, üzüm pekmezi şurubunun kaynatılan kazanında haşlanarak yapılıyor. Kastamonu simidi tuz, maya ve üzüm pekmezi ile yapılıyor. Bir hafta boyunca bayatlamadan duruyor, hayatta küflenmez” dedi.
Sabah saat 6.00’da fırına geldiklerini anlatan Gebeşoğlu, “Fırını ve kazanımızı hamuru yoğurmadan yarım saat öncesinden yakıyoruz. Hamuru da yoğurduktan sonra 15-20 dakika dinlendiriyoruz. Dinlenen hamuru hiçbir şekilde makine kullanmadan elimizde halka şekline aldırıyoruz. Üzüm pekmezi şurubunun kaynadığı kazanda da elimizde simit halkasını haşlıyoruz. Sonra saat 7.00’ye gelirken simidimiz pişmiş halde fırından çıkıyor. Müşterilerimize sunuyoruz” diye konuştu.

“Eskiden yapılan kuru simidi de canlandırmak istiyoruz”
Eskiden yapılan ve şu an çok az olan kuru simidi de canlandırmak istediğine işaret eden Gebeşoğlu, “Eskiden kuru simit yapılırdı. Şimdi bu simidi yapacak usta kalmadı. Ben belki canlandırabilirim diye kuru simide halen devam ediyorum. Hatta bazen siparişlere yetişemiyoruz ama kuru simidi şehrimizde canlandırmak istiyorum. Kuru simidi yapabilen usta yok. Ben yapmaya çalışıyorum. Özellikle kuru simidi çay ile birlikte kıtır kıtır yenilebilir. Hem de kuru simit midenin suyunu çeker. Doğaldır. Eskiyi canlandırmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Yetiştirecek eleman bulamıyoruz”
Eleman bulamadıklarından yakınan Gebeşoğlu, şöyle konuştu:
“Arkamızdan yetişen yok. Şimdiki gençlere fırın dediğimiz zaman kaçıyorlar. Benimde çocuklarım var, hepsi farklı işlerde, mesleklerde çalışıyor. Artık bizde bu işi bıraktıktan sonra arkamızdan gelen, yetişen kimse yok. Kalmadı artık çırak.”

“Yaklaşık günlük 10 bin adet simit üretilip satılıyor”
Kastamonu’da günlük 10 bin adet simidin üretilip satıldığını vurgulayan Simit Ustası Gebeşoğlu, “Bayram arefelerinde, bayram günlerinde, cenazelerde özellikle simit alınır ikram edilirdi. O zamanlarda simit şehrimizde fazla satılırdı. Bayramlarda il dışında bulunan tatilciler, şehrimize geliyor. O günlerde biz, simidi fazla üretiyoruz. Çünkü dışarıdan gelenler çok fazla simit alıyor. Benim en kötü günlerde bile 500 adetten aşağıya simit üretimim düşmez. Kastamonu’da diğer simitçilerle birlikte yaklaşık 10 bin adet simit üretilip satılıyor" ifadelerini kullandı.
Kastamonu simidinin coğrafi işaret almasının kendileri için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Gebeşoğlu, "Kastamonu simidi tescillenmiştir. Hayırlı uğurlu olsun. Bizim için daha hayırlı olur, bizi mutlu edecektir. Coğrafi işaret alması bizim için önemlidir” dedi.

Kastamonu, şu ana kadar 10 ürününe coğrafi işaret belgesi aldı
Kastamonu’da şu ana kadar Taşköprü Sarımsağı, Taşköprü Kuyu Kebabı, Pınarbaşı Kara Çorba, Tosya Pirinci, Tosya Bıçkısı, Daday Etli Ekmeği, Kastamonu Çekme Helvası, Devrekani Hindi Banduması ve Kastamonu Siyez Bulguruna coğrafi işaret alındı. Bunun yanı sıra Kastamonu Taş Baskı ve Kastamonu Tiridi’nin ise önümüzdeki günlerde ilan edilmesi bekleniyor.
Ayrıca Devrekani Cırık Tatlısı, Fındık Şekeri, Örme Fanila, Üryani Eriği, Yaş Tarhana, Araç Soğanı, Doğanyurt Kestane Balı, Kastamonu Pastırması, İnebolu Ekmeği, İnebolu Kızılcık Tarhanası, Kastamonu Siyez Unu, Göce Çorbası, Cide Ceviz Helvası, Şehit Şerife Bacı Mantısı ve Tosya Kıstısı gibi ürün ve lezzetlerin coğrafi işaret alması için de başvuruda bulunuldu.