Siber zorbalıkta çocuklar büyük risk altında

#Bursa |
17 Kas 2017 / Cum 11:31

Uludağ Üniversitesi, ‘Zorbalığın Bilinmeyen Yönü; Siber Zorbalık Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı

Uludağ Üniversitesi, ‘Zorbalığın Bilinmeyen Yönü; Siber Zorbalık Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı.
UÜ Proje Atölyesi tarafından Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumda farklı üniversitelerden akademisyenler Siber zorbalık konusunu ele aldı. Sempozyuma akademisyenler ile üniversite ve ilköğretim öğrencileri büyük ilgi gösterdi. Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Serdar Çiftçi, siber zorbalıkta en büyük risk altında olan ve kontrol edilemeyen kesimin çocuklar olduğunu vurguladı. Ebeveynlerin çocuklarına elektronik cihazları kontrolsüz bir şekilde verdiklerine dikkat çeken Serdar Çiftçi, “Aileler bu cihazları biraz da bakıcı olarak görüyorlar. Çocuk orada oyun oynuyor ve bu tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşiyor. Bu şekilde yaşanmış birçok kötü örnek var. Çocuklar bu anlamda çok fazla korumasız. Her zaman aile ve öğretmen kontrolünde olmuyor. Devlet veya kolluk kuvvetleri de sürekli bununla ilgili denetim yapamaz. En başta çocukların bilinçli olması gerekiyor. Çocuklar siber zorbalık durumuyla karşılaşıldığında ilk önce aileye, öğretmenlere, emniyet güçlerine haber vermeli. Bu zorbalığı çözemiyorsak, çözmek için çok fazla kendimizi zorlamayalım. Mutlaka bir uzmana danışalım” dedi.
Türkiye’de çok sayıda Siber zorbalık vak’ası bulunduğuna işaret eden Çiftçi, “Elbette bu vak’alar yurt dışında da görülüyor. Ancak orada daha evvel bu durumların önüne geçmek için birtakım tedbirler alındı. Biz de geriden gelmekle birlikte artık tedbirler almaya başladık. Halkımız çocukları teknolojiyle başbaşa bırakmakla çok da doğru yapmıyorlar. İnsanımızda teknoloji bilinci yok. Öncelikle bu bilinci kendimizde geliştirmeliyiz ki çocuklarımıza böyle bir durumda yardımcı olabilelim.Denetimsiz şekilde çocuklarımıza internet veriyorsak kesinlikle kötü bir şey yapıyoruz. Tabletle birlikte ne yaptığı, neyi izlediği veya ne oynadığı çok önemli. Genel olarak teknolojiyi biz doğru kullanamadığımız için çocuklara da bunu aktarmak konusunda yetersiz kalıyoruz. Kendisi ne yapacağını çok iyi bilmeyen biri, çocuğuna bu anlamda zaten doğru bir yönlendirme yapamaz” diye konuştu.