Öğrencilere okumanın önemi anlatıldı

#Bursa |
19 Eki 2017 / Per 11:34

Prof

Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, "Benim okumayan gencim üzerime tankla geliyor" dedi.
Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Bursa Şubesi’nin Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlediği ‘Kadim Değerlerin Esas Olduğu Toplumsal Düzen’ konulu konferansa çok sayıda öğrenci katıldı. Yaklaşık 2 saat süren konferansta Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Serdar Tuncer ve Hayati İnanç, okumanın ne kadar önemli olduğunu anlattı. İnsanın kendini tanımadan başkasına neyi anlatabileceğini ifade eden Turcer, “Gençler olarak yarını bizler kuracağız diye konuşuyoruz. Okumak ile ilgili biraz problemimiz var. Ben şaşırırdım. Bir şey anlattığımız zaman öğrenciler gözüme onu ilk defa duymanın hayreti ile bakarlardı. Üniversite çağına gelmiş bir çocuk bunu nasıl bilmeyebilir diye şaşırırdım. Şimdi kızım büyüdü. Bu sene üniversite sınavına girecek. Onun 2-3 seneki serencamını görünce üniversiteli gençlere hak veriyorum. Çocuk test çözmekten kitap okuyamaz hale geliyor. Üniversiteyi kazandı. Hazırlıktı, alttan ders kalmasın diye uğraşırken 4 sene sonunda elinde sadece bir diploma oluyor. Ama ortada birikim yok. Kültür yok. Yarının kurucuları, mimarları sizler olacaksanız bir şekilde kabınızı doldurmaya bakın” dedi.
"Az uyumak çok yaşamaktır" diye Atilla İlhan’ın çok güzel bir söz söylediğini ifade eden Turcer, “Bir insan günde bir saat az uyusa her gün 1 saat çok yaşamış olur. O bir saatte kitap okusa, siz hesap edin ne kadar çok kitap okuyacağını. Hiç olmazsa 500 sağlam kitabı tekrar tekrar okuyun. İslam ilmihali okuyun. Pek çoğumuz babası vefat etse, nasıl defnedeceğini, nasıl kefenleyeceğini bilmiyor. Namazın şartlarından haberimiz yok. Devlet kurup devlet yıkıyoruz. Abdestin farzlarını bilmeden yeryüzüne meydan okumaya kalkıyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ise, “5 ila 11 yaş arası erkek ve kız çocukları sübyan mektebine giderdi. Bu mektepler neredeydi? Osmanlıda her mahallede vardı. Çocuklar 6 sene boyunca buraya giderdi. İlk öğrendikleri şey Kur’an-ı Kerim’i öğrenmekti. Şimdi biz kütüphane ile aramızda bir perde var diyoruz. Dinimizin kitabı ile aramızda perde olanlar var. Öğretmen okullarında, ‘Allah’ı çağır da sana şeker versin’ diyen hocaları ben gördüm. O öğretmen okullarına gidenler tam bir dinsiz ve ateist olarak yetiştirildiler. Bizim dedelerimiz çocuklarını bu şekilde olduğu için okula gönderemedi. Biz o zorluklarda okumaya çalıştık. 40 yıldır bu cehalet devam ettiği için öyle bir noktaya geldik ki, benim gencim üzerime tank ile geliyor. Bilmiyor, göremiyor. İnanın o tarih kitaplarımızı okumasam, onları öğrenmesem, vallahi nerede olurdum bilemiyorum. Şu okuma bizim işimizdi, ama bu milletin torunlarını bu hale düşürdüler. İnsan üzülüyor” şeklinde konuştu.
Programda şiir okuyan Hayati İnanç ise, "Yahya Kemal Beyatlı, yazdığı gazel ile Ali Emiri’yi bize anlatıyor. ’Geçmişin nasihatine ihtiyacın olmadan aldığın diplomanın da kıymeti yok ey delikanlı! Nereden bulacağım diye dert etme, Ali Emir’in önüne git de diz çök!’ diyor. Bu yazıldığında Ali Emir’i merhum olduğuna göre, kastı Millet Kütüphanesi’ne uğra anlamına geliyor" dedi.