#Bursa |
17 Ara 2017 / Paz 10:55
İş ve özel hayattan zaman, enerji ve keyif çalan migren ağrılarının kadınlarda görülme sıklığının daha fazla olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz
İş ve özel hayattan zaman, enerji ve keyif çalan Migren ağrılarının kadınlarda görülme sıklığının daha fazla olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, bu ağrılardan kurtulmanın ise elle tedavi ile mümkün olduğunu söyledi.
Günümüz insanlarında yaygın bir şekilde görülen ve genel anlamda baş ağrısı olarak ifade edilen Migren, sıradan bir baş ağrısı değildir. Çoğunlukla ataklar halinde gelen ve bu ataklar 4 saatten 72 saate dek sürebilen ağrılar olduğunu ifade eden Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Migren ağrıları şiddetli baş ağrısı olmasının dışında diğer ağrılardan ayırt eden en önemli özelliği, baş ağrısına eşlik eden bulantı, ses ve ışığa duyarlılıktır. Her geldiğinde iş ve özel hayatımızdan zaman, enerji ve keyif çalan migren ağrıları kadınlarda görülme sıklığının daha fazladır. Ayrıca stres, yorgunluk, aşırı egzersiz, açlık, bazı yiyecek ve içecekler, az yada çok uyku, ışık-koku-hava durumu gibi çevresel faktörler ve hormonal değişikliklerin tetikleyici yanları vardır. Ancak bu faktörlerin migren sebebi olması için hastaya bütüncül yaklaşımın migren tedavisinde başarıyı oldukça yükseltmektedir. Hastalık yoktur, hasta vardır. O yüzden tedavi kişiye özel olmalıdır. Her hastanın detaylı bir klinik muayene ile değerlendirilip hikayesinin iyi dinlenilmesini ve kişiye özel tedaviyi benimsenmesi gerekiyor" dedi.
Günümüzde pek çok insan boyun ve sırt ağrısı çekmekte ve bunlara bağlı olarak gelişen baş ağrıları bazen Migren ya da gerilim tipi baş ağrıları ile karıştırıldığını ifade eden Şahabettinoğlu, "Migren şikayeti olan hastalarda baş ve boyun muayenesi sırasında kas yapıları da iyi değerlendirilmelidir. Boyun ve sırt bölgesindeki kasılma, spazm, kulunç gibi tetik nokta oluşumlarının enseden başlayan, tek taraflı göz ve yüz ağrılarına sebep olabilir. Bundan dolayı, baş, boyun, göz, diş ve çene muayenesi ihmal edilmemesi ve muayenenin görüntüleme tetkikleri ile desteklenmesi gerekir. Tıpta hiçbir zaman kesin yüzde 100 tedavi diye bir şey yoktur. Eğer günlük yaşamı migrene göre planlamazsanız hangi tedavi yöntemini seçerseniz seçin tam olarak fayda göremezsiniz" diye konuştu.
Düzenli hafif egzersiz, kilo kontrolü, alkolden kaçınma, stres ile başa çıkma yollarının öğrenilmesi ve uyku sürelerine dikkat etmenin hastalığın kontrolünde yardımcı olacağını ifade eden Şahabettinoğlu, "Migren tedavisinde kriz anında ya da krizler arasında kullanılan ilaç tedavisinin dışında yine tıbbi olan bazı bilimsel yöntemlerin etkinliğinin de oldukça fazladır. Özellikle 28 yıldır uyguladığımız manuel (elle) tedavi yöntemleriyle yüz güldüren sonuçlar almaktayız. Elle tedavi sırasında baş-boyun bölgelerinde, ağrı şekli ve lokalizasyona göre ilgili noktalara ellerle belli açılarda ve değişik derecelerde basınçlar ve yine bazı germe, döndürme manevraları uygulanmaktadır. Hastalığın derecesine göre tedavi 3 ile 6 seans sürebilir" şeklinde konuştu.