#Bursa |
03 Kas 2017 / Cum 18:23
Marmarabirlik, piyasa şartlarını göz önüne alarak, daha önce 9,80 TL olarak açıklanan tavan fiyatı 11,75 TL, 4 TL olarak açıklanan taban fiyatı ise 4,10 TL şeklinde revize etti
Marmarabirlik, piyasa şartlarını göz önüne alarak, daha önce 9,80 TL olarak açıklanan tavan fiyatı 11,75 TL, 4 TL olarak açıklanan taban fiyatı ise 4,10 TL şeklinde revize etti. Ürün teslimatı yapmayan ortaklara seslenen Asa, "Bu artışlardan sonra kooperatifine sahip çıkmayanlar sonunu kendi hazırlıyor demektir" dedi.
Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, 2017-2018 iş yılı ürün alım kampanyası kapsamında, daldaki iri tane ürünün az olması ve ürünlerin piyasada yoğun talep görmesinden dolayı taban fiyatın 4 TLden 4,10 TLye, tavan fiyatın ise 9,80 TLden 11,75 TLye çıkarıldığını açıkladı. Piyasadaki arz-talep dengesini göz önüne alarak rakamın yukarı çekildiğini kaydeden Asa, Yapılan fiyat değişiklikleri kampanya başından itibaren geçerli olacaktır. Bu kapsamda 220 taneye kadar fiyat düzenlemesi yapılmış olup, bunun yanında 220 taneden 410 taneye kadar da 10ar kuruş artış yapılmıştır. Bu düzenleme yılın getirdiği bir fiyat artışıdır diye konuştu.
Başkan Asa, 2017-2018 ürün alım kampanyası kapsamında, üreticilerin talebi üzerine ürün alımları başlamadan 18 Ekimde fiyatların açıklandığını vurgulayarak, açıklanan rakamların bir önceki yılın yüzde 30 üzerinde olduğunu kaydetti. Başkan Asa, rekolte beyan alımlarının 25 Ekimde sona erdiğini anımsatarak, 25 bin 986 ortaktan toplam 56 bin 560 ton rekolte beyanı alındığını bildirdi. 25 Ekimde başlayan ürün alımları kapsamında bugüne kadar toplam 4,9 milyon TL tutarında 783 ton ürün alımı yapıldığını belirten Asa, "Üretici bize erken fiyat açıklayın dedi, açıkladık. Peşin ödeyin dedi, ödedik. Kotayı kaldırın dedi, kaldırdık. Kısaca ne talep ettilerse hepsini yerine getirdik. Buna rağmen kooperatifine ürün getirmeyen ortaklarımız aslında kendi ayağına kurşun sıkıyor. 7 yılda verdiğimiz uğraşların heba olmaması için taşın altına elimizi koyduk, ürün alım fiyatlarımızı erken açıkladık" şeklinde konuştu.
Asa, Marmarabirlikin yılllık 40 bin tonlara ulaşan satışlarını daha da artırmak maksadıyla çok büyük emek harcandığını vurgulayarak, "Hedefimiz önümüzdeki yıllarda 50 bin ton satış rakamına ulaşmaktır. Marmarabirlikin yakaladığı başarılar, ülke genelinde örnek gösterilmektedir. 2010 yılından bu yana daha önce hiç olmadığımız şarküteri reyonuna girebilmek için Pazarlama Müdürlüğümüzün yaptığı çalışmalarla pazar payımız ve satışlarımız artırılmıştır. Bu tablonun bozulmaması için bir kez daha taşın altına elimizi, kolumuzu değil, kellemizi koyuyoruz. Değerli ortağımız, Marmarabirlik fiyatlarını bir kazanç kapısı olarak görüp kooperatifinize sahip çıkmazsanız, bu defa hep birlikte bizim vücudumuz o taşın altında kalacak. Eğer bir yıllık kazancı düşünürsen ve kooperatifinize zeytin vermezseniz, çok değil seneye karşınızda gücünü yitiren, piyasada söz sahibi olamayan, ürün alamayan ve ürün bedellerini bir yıl sonra ödeyen bir Marmarabirlik bulacaksınız. Tarımsal üretimde zeytinyağı sektörü Amerikan firmalarının, fındık sektörü İtalyan firmalarının eline geçmiştir. Dolayısıyla zeytin üreticisi ortaklarımız kooperatiflerine sahip çıksınlar, zeytinin sonu da diğer tarım ürünleri gibi olmasın" ifadelerini kullandı.
İri taneyi tüccara veren yarını düşünsün
Ortaklara seslenerek kooperatifine sahip çıkmalarını isteyen Asa, şöyle konuştu:
"Bu artışlardan sonra kooperatifine sahip çıkmayanlar sonunu kendi hazırlıyor demektir. Hele hele iri taneyi tüccara, ince tane ve yağlık zeytini de kooperatifine getirenler vefalı ortak değildir. Marmarabirlikten menfaatlenmek isteyenlerdir. Hiç kimse Marmarabirliki eskiden olduğu gibi iyi ürünü kendi deposuna veya tüccara verirken, kötü ürünü de kooperatife götüreceği bir kurum olarak görmesin. Bugün ortağına sahip çıkan bir yönetim varken ortaklar kooperatifine sahip çıkmazsa, yarının ne getireceğini ve sonucunu da ortaklarımız düşünsün."
Sıkıntılı günler çabuk unutulmuş
Başkan Asa, Marmarabirlikte geçmişte yaşanan sıkıntılı günlerin unutulmaması gerektiğine işaret ederek, "Görüyoruz ki 2007 yılında İzmir yolunun trafiğe kapatıldığı, yolların kesildiği dönemler çabuk unutulmuş. Çalışanların maaşlarını ödeyebilmek için bayilerden borç alındığı dönemler çabuk unutulmuş. Kurumunuz sizin iki yıl üst üste borcunuzu erteledi, üçüncü yıl gübre ve zirai ilaç verdi, zeytin üretimi için ne gerekiyorsa verdi, kasko ve trafik sigortanızı yaptırdınız, elinizi kolunuzu sallayarak gittiniz. Bu imkanları sunan kurumunuza sahip çıkmıyorsanız söylenecek bir şey yok" değerlendirmesinde bulundu.