#Bursa | İHA
10 Oca 2025 / Cum 13:14
Nilüfer Çayı'nın Marmara Denizi'ne taşıdığı kirlilik, müsilajın yeniden ortaya çıkmasına neden oluyor. Uzmanlar, çözüm için acil eylem planı gerektiğini vurguluyor.
Nilüfer Çayı ve Müsilaj Tehlikesi: Kirliliğin Kaynağı
Marmara Denizi'nin güneyine ulaşan Nilüfer Çayı'nın taşıdığı kirliliğin, denizdeki müsilajın oluşumunu tetiklediği ortaya çıktı. Uzmanlara göre, bu kirlilik, özellikle iklim değişikliği ve artan su sıcaklıkları nedeniyle Marmara Denizi'nde ciddi ekolojik sorunlara yol açıyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı'nın açıklamalarına göre, Nilüfer Çayı şu an 4. sınıf su kalitesine sahip ve acil bir çözüm planı gerektiriyor.
Nilüfer Çayı’nın Kirliliği Marmara Denizi’ni Tehdit Ediyor
Nilüfer Çayı, Uludağ’ın eteklerinden doğarak Bursa Ovası’na hayat verirken, son yıllarda atık yükü nedeniyle kirlenmiş durumda. Evsel ve endüstriyel atıkların büyük bir kısmı arıtılsa da, bu suyun kirliliği yerel ekosistem üzerinde büyük bir etki yaratıyor. Prof. Dr. Sarı, Nilüfer Çayı’ndaki çözünmüş oksijen miktarının çok düşük olduğunu, bu durumun su kalitesini olumsuz yönde etkileyerek, müsilaj oluşumunu hızlandırdığını belirtiyor. Müsilaj, Marmara Denizi’nin derinliklerine yayılmakta ve çevresel tehdit yaratmaktadır.
Çözünmüş Oksijen Miktarındaki Düşüş: Nilüfer Çayı’nda Alarm Zamanı
Nilüfer Çayı'nın çözünmüş oksijen seviyesi, Marmara Denizi'ne ulaşmadan önce 0,14-1,12 mg/l arasında değişiyor. Bu kadar düşük oksijen seviyesi, suyun kirlenmesinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Sarı, Nilüfer Çayı’nın 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu vurgularken, bu durumun çözülmesi için atılacak adımların ivedilikle belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Kirliliğin etkilerini azaltmak için acil bir eylem planına ihtiyaç duyuluyor.
Nilüfer Çayı'nda tarımsal sulama ve Çevre Kirliliği
Nilüfer Çayı'nın mevcut durumu, tarımsal sulama için kullanılmasını imkansız hale getiriyor. Çayın kirlenmiş suyu, tarımda kullanılmamalı ve bu kullanımın derhal durdurulması gerektiği belirtiliyor. Prof. Dr. Sarı, Nilüfer Çayı’na bağlı olan yerel sanayi tesislerinin ve endüstriyel deşarjların bu durumu daha da kötüleştirdiğini ifade etti. Ayrıca, yeni kurulan organize sanayi bölgeleri ve artan atık deşarjlarının Nilüfer Çayı'nın kirlenmesine katkı sağladığına dikkat çekti.
Çözüm İçin acil eylem planı Gerekli
Müsilaj tehlikesinin daha da büyümemesi ve Marmara Denizi'nin temizlenmesi için Nilüfer Çayı'nın kirliliği üzerinde acilen çalışılması gerektiği belirtiliyor. Prof. Dr. Sarı, çözüm için, tüm tarafların iş birliğiyle Nilüfer Çayı’nın kirlilik yükünün azaltılması gerektiğini vurguluyor. Hem yerel yönetimler, hem de merkezi hükümet, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların birlikte hareket ederek, Nilüfer Çayı'nda acil bir temizlik planı oluşturması gerekmektedir.