#Bursa | İHA
30 Ağu 2024 / Cum 10:52
BURSA(İHA) Kıbrıs Barış Harekatına keskin nişancı olarak katılan 70 yaşındaki Türkiye Şehitler ve Gaziler Vakfı Başkanı Gazi Fikri Özer, 20 Temmuz 1974te gerçekleştirilen Barış Harekatının ardından 50 yıl sonra savaştığı topraklara gitti. Kıbrıstaki 16 ay boyunca askerlik hizmetini yerine getirdiği birliği ziyaret eden Özer, harekat sırasında kullandığı makinalı tüfeğini yeniden buldu. Seri numarası hala ezberinde olan gazi, yıllar sonra makineli tüfeği ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Türkiye Şehitler ve Gaziler Vakfı Başkanı Gazi Fikri Özer, acemi birliğinde 4 ay Manisada görev yaptı. Askerlik hizmetini yaptığı sırada Kıbrısta savaş çıktığını duysa da 1963 yılındaki gerginlik gibi yine durulacağını düşünmüştü. Bir hafta teyakkuzda kalmalarının ardından Kıbrısa gönderilecek askerlerin listesi gelmesiyle Özer Kıbrısa sevk edildi. 20 Temmuz 1974te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatının tamamlanmasının ardından Kıbrısta 16 ay daha askerlik yaptıktan sonra gazi olarak memleketine döndü.
Çeşitli nedenlerden dolayı savaştığı topraklara bir daha gidemeyen Özer, aradan geçen 50 yılın ardından madalya takdimi için Kıbrısa gitti. Savaştığı yerleri yıllar sonra yeniden ziyaret eden Özer, 16 ay boyunca askerlik yaptığı birliğini de ziyaret etti. Burada birlik komutanlarına harekât sırasında kullandığı makinalı tüfeğinin seri numarasının hala ezberinde olduğunu söylemesi üzerine, envanterdeki silahlar araştırıldı. Birlik komutanları silahın hala kullanımda olduğunu söylemesi üzerine Özer göz yaşlarını tutamadı. Harekât boyunca yanından ayırmadığı silahıyla 50 yıl aradan sonra yeniden fotoğraf çektirdi.
Barış Harekatında 16 ay askerlik yaptı
Türkiye Şehitler ve Gaziler Vakfı Başkanı Gazi Fikri Özer, askerde Kıbrısa gönderileceklerini ilk duyduğunda olayların çözüleceğini düşündüğünü ama sonrasında devam edince Kıbrıs Barış Harekâtına gittiğini söyledi. Harekata çağırılma süreçlerini anlatan Özer, 4 aylık acemi birliğinin ardından savaş sesleri yükseldi. Kıbrıstaki Cunta ve Endülüsler beraber Kıbrıs halkına zulüm etmeye başlamışlardı. Rahmetli Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakanın kararıyla savaşa gittik. Ben Manisadan Ankaraya gittim. Orada bir dağıtım oldu, Kırıkkaleye geldim. Kırıkkalede makineli tüfek nişancısıydım. Alarm gibi bir şey oldu bizi gece saat 3te kaldırdılar. Bir hafta dışarıda kaldık sonra bize savaş olacak dediler ama biz inanamadık. Mersine gelince olaylar çözülür, "biz geri döneriz" diye düşündük. Çünkü 1963te de aynısı olmuştu. Ama gece saat 03.30 ile 04.00 gibi listeler geldi ve isimler okundu. Bizden keskin nişancı olarak 130 kişi seçtiler. Saat 05.00de özel helikopterlerle Kıbrısa ayak bastık. Sabahleyin oradan buradan gelen ateşlerden dolayı kafayı kaldıramadık. Beşparmak dağlarına çıktık 3-5 gün kaldık, esir gibiydik. Altımızda Rum askerleri, üstümüzde Rum askerleri vardı, hareket edemedik. Oraları temizledik aşağıya indik dinlenmeye çekildik. Tekrar 14-16 Ağustos tarihlerinde ikinci harekât başladı. Harekât 1 saat daha sürseydi Kıbrısın tamamını alacaktık. İlk çıkarmada 198 tane şehidimiz oldu ama beraber başardık. Larnaka sınırına geldik bütün ekiplerimizle beraber. Larnakada mevzi kurduk bir tepede biz bir tepede Rumlar vardı. Ateşkes imzalandı, durduk. Savaş bittikten sonra orada ben 16 ay asker kaldım. 10 günlük bir mükâfat izni verdiler o zamanlar babam hastaydı onun yanına gittim. Sonra askerliğimiz bitti geri döndüm dedi.
Harekattan tam 50 sene sonra ilk defa Kıbrısa gitti
Kıbrıs Barış Harekatının ardından tam 50 sene sonra ilk defa madalya almak için Kıbrısa gittiğini söyleyen Özer, Bize madalya verileceği söylendi biz de 5 arkadaş gittik. Hem gezeriz hem de madalyaları alırız diye düşündük. İçişleri Bakanlığından madalyaları aldık, ben Kıbrısa gelemeyen arkadaşlarım için de madalyalarını aldım. Orada savaştığımız yerlere gittik, gezdik, oradaki eşi dostu gördük ziyaret ettik. Arkadaşlarımızdan Kıbrısta kalanlar evlendiler yuva kurdular. 50 sene sonra ilk defa madalya mazereti için Kıbrısa gitmek nasip oldu. Oraya ilk gittiğimde tüylerim diken diken oldu. Bunları gerçekten yaşayan biliyor. O anılarımız bizi orada çok yıprattı, duygulandık. Biz halkımızı, bayrağımızı tekrar görmek, ezanımızı tekrar duymak için buralara sahip çıktık dedi.
Harekatta kullandığı silahı 50 yıl sonra bulunca gözyaşlarını tutamadı
Kıbrısta askerlik yaptığı birliği de ziyaret ettiğini söyleyen Özer, Ben oraya konuşmacı olarak katıldım. Orada arkadaşlarımla ve askerlerle yürüyüşe katıldık. Duygulandım oradaki askerler de ağladı ben de ağladım. Arkamdan tümen komutanının postası geldi ve bana Komutanım silahını buldum dedi. Oğlum, nasıl bulursunuz 50 sene geçti silah gitmiştir buradan dedim. Gittim koruma kolunu çektim mermi kapağını kaldırdım hakikaten aynı numara yazıyordu. Gözlerimden yaşlar geldi. 16 ay boyunca onunla yattım onunla kalktım. Tümen komutanı geldi sağ olsun onun da gözlerinden yaşlar geldi. Çoluğu çocuğu da gelmişti hep beraber geçirdik o akşamı, baya bir muhabbetimizi de yaptık ifadelerini kullandı.
Gaziler her çağrıya ilk günkü gibi hazırlar
Deneyimlerinden ve içindeki ruhtan dolayı gazilerin her çağrıya ilk günü gibi hazır oldukları söyleyen Gazi Özer, Her zaman da dediğim gibi Allah muhafaza şu anda bir şey olduğu zaman ilk önce koşacak biz gazileriz çünkü en azından tecrübemiz ve içimizde bir ruh var. Vatan, millet, ezanımız için her zaman canımızı seve seve vermeye hazırız. Vatanımız için her zaman kafamızı ortaya koyacak ve savaşa atılacak insanlarız. Hiçbir zaman böyle bir şeyden kaçınmayız hiçbir zaman da kimsenin toprağında gözümüz olmadı. Kimse de bizim bir karış toprağımızdan isterse her zaman da karşısındayız. Her zaman üstüne basarak söylüyorum her zaman hazırız her zaman verilen bir görevin üstesinden gelmeye çalışacağız dedi.