#Bilim ve Teknoloji | İHA
05 Eki 2023 / Per 14:39
Diyarbakırın Dicle ilçesine bağlı kırsal Pınar Mahallesinde yaşayan Seher Karakuş, 2018de yakalandığı kemik kanseri hastalığını, yıllar süren tedaviyle yendi. Başkasının desteğini almadan yürümekte zorluk çeken Seher Karakuş, bir an önce yaşıtları gibi eğitime başlamak için mücadele ediyor.
14 yaşındaki Seher Karakuş, ailesinin desteği ile de yaşama azminden vazgeçmedi, hastalığına ilk teşhis 2018 yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde konuldu. Ardında sırasıyla Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Ankara Demetevler Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Gazi Üniversitesi Hastanelerinde yıllarca tedavi gördü.
Kanseri 2022de yenen Seher Karakuş, halen 3 ayda bir kontrol amaçlı olarak Ankara Bilkent Şehir Hastanesi ve Gazi Üniversitesi Hastanesine gidip geliyor. Kanser hastalığı tedavisi devam eden Seher Karakuş, başkasının desteğini almadan yürümekte güçlük çekiyor. Yakalandığı kemik kanseri hastalığından dolayı sol bacağı sağ bacağından yaklaşık 15 santimetre daha kısa hale geldi. Lise 1e geçen Seherin babası Latif Karakuş, evladının eğitimden geri kalmaması için gerekli müracaatları yaptı. Şimdi hem Seher hem de ailesi Seherin eğitime başlayacağı günü umutla bekliyor.
Zorlu yaşam mücadelesi veren Seher Karakuş, eğitim mücadelesi için ayakta durmaya çalışıyor. 10 parmağında 10 marifet olan Seher Karakuş, kendi hayat hikayesini anlatan Seherin Gözünden Sarkom adlı kitabı kaleme aldı. Haziran 2020de okurlarıyla buluşan Seherin kitabı 5000 adet baskı yaptı. Usta ressamların tuvallarını aratmayan resimler de çizen Seher, bir an önce yaşıtları gibi eğitime başlamak istiyor.
Ailesinin desteğiyle hem yakalandığı kemik kanseri hastalığın yenen hem de yaşama azmiyle küçük yaşta yazar olan Seher Karakuş, yaşama azmi ve gayretiyle geleceğe emin adımlarla yürümek istiyor. Seherin gelecekteki hedefi ise iyi bir eğitim alarak avukat veya psikolog olmak. Örnek kişiliğiyle yaşama tutunan Seher Karakuş, psikolog olması halinde ise lösemili çocuklar psikoloğu olacağını söyledi.
Diyarbakırın Dicle ilçesine bağlı Pınar Mahallesinde oturduklarını belirten Seher Karakuşun babası Latif Karakuş, Kızım Seher karakuş, 2018den beri osteosarkom kemik kanserine yakalandı. O zamandan beri Ankarada tedavisi devam etmektedir. Şu anda hastalıkla ilgili çok şükür durumu iyi. Ama hastalık bacağından çıktığı için bacağını kullanamamaktadır ve eğitimine baya ara vermek zorunda kaldı. Şu anda okula gidemiyor. Lise 1e başladı. Evde eğitim için bütün müracaatları yaptık. Şu anda sonucunu bekliyoruz. İki haftadır bir türlü öğretmen gelemedi. Devamlı olarak İlçe Milli Eğitim Müdürüyle iletişim halindeyim. Onlar da çaba gösteriyorlar ama normalde bence hiçbir çocuğun eğitim hakkı kısıtlanamaz dedi.
Seherin kemik kanseri hastalığına ilk başta Diyarbakırda teşhisi konulduğunu kaydeden baba Latif Karakuş, Sözde tedaviyi Diyarbakırda yapacaktık ama Diyarbakırdan bizi Ankaraya sevk ettiler. İlk başta Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ortopedi bölümüne sevk ettiler. Oradan da Demetevler Onkoloji Hastanesine sevk ettiler. Tedavisi hem oradaydı hem Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesindeydi. Onkoloji hastanesinde kemoterapi tedavisi alıyorduk. Ameliyatını Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaptık. Tümür direkt bacağının diz kapağının hemen üstünde çıktı. İlk ameliyatında 35 santimetrelik bir platin taktılar. Bacağı enfeksiyon kaptı, değiştirmek zorunda kaldılar. Tedavisini Gazi Hastanesine aldık. Orada doktorlar ameliyat ederken platini çıkarmakta zorluk çektiler. Üstte kalan kemiği tekrar almak zorunda kaldılar. Şu anda diz altında 10 santimetreye kadar komple platin var, bacağında kemik yok. Platinin altında kemik 2 defa üst üste kırıldı. Bir seferinde buradan okula giderken burada yürüme mesafesi çok olduğu için, servisçiler de gelip kapıdan almadığı için düştü, bacağını kırdı. Bir sefer de Ankarada kendiliğinden düştü kırdı" diye konuştu.
Seher Karakuş, herkes gibi eğitim hakkının olduğunu söyledi. Karakuş, "Benim de diğer arkadaşlarım gibi herkes kadar normal bir eğitim görme hakkım var bence. Bize evde eğitim için rapor alın, dediler. Rapor aldık ama rapor alalı iki hafta oldu ama bize tam olarak bir şey vermediler. Bir öğretmen yok, dediler; bir servis yok, dediler. Kimsenin benim eğitim hakkımı kısıtlamaya hakkı yok. Şu anda da özel sınıf açacağız, diyorlar. Aslında her okulda bile olmasa, her ilçede de bizleri düşünmeleri çok iyi olur. Bizler için bir sınıf açmaları, önceden daha iyi olurdu dedi.