#Asayiş | İHA
01 Nis 2021 / Per 13:02
Zonguldakta 2016 yılında öldürülen 23 yaşındaki Necla Sağlamın avukatı Merve Kır, genç kızı öldüren sanık alçı ustası Tolga K.nın müebbet hapis cezasının ağırlaştırılmış hapis cezasına çevrilmesi için Yargıtaya yapılan itirazın reddedildiğini ifade etti. Yerel mahkemenin kararının onandığını ifade eden Kır, "Burada bir direniş ve eziyet çekme durumu olduğunu düşünüyoruz. Ama Yargıtay kararı onadı ve itirazlarımızı reddetti" diye konuştu.
Türkiye Taşkömürü Kurumunda 2016 yılında memur olarak göreve başlayan 23 yaşındaki Necla Sağlam, evinde boğazı kesilmiş halde bulundu. Olayın ardından 600 gigabayt büyüklüğündeki güvenlik kameralarını inceleyen polis ekipleri, kurulan özel ekip sayesinde apartmana giren çıkanlar üzerinde çalışma yaptı. Çalışmaların neticesinde alçı ustası Tolga K.ye ulaşıldı. Polisin yakaladığı zanlı, kendisine yönelik suçlamaları kabul etmedi. Ancak genç kızın tırnaklarındaki DNA örnekleri ile başına geçirilen çöp poşeti rulosundaki parmak izi tespit edildi.
Tutuklanarak canavarca hisle adam öldürme suçlamasıyla cezaevine gönderilen sanık, DNA örnekleri, tanık ifadeleri, kamera kayıtları ve adli tıp kurumu raporları göz önünde bulundurularak müebbet hapis cezası ile cezalandırıldı. Genç kızın avukatı Merve Kır, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması için Yargıtaya başvurdu. Ancak Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onayarak itirazları reddetti. Yargıtayın kararını değerlendiren Merve Kır, "Necla Sağlam cinayetinde yerel mahkeme TCK 81-1 maddesi olan "kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezası vermişti. Biz Yargıtay ve bölge adliye mahkemesine bu cezanın eksik tayin edildiğini bu cezanın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiğini çünkü sanığın müvekkilimin maktulün canavarca hisle eziyet çektirerek öldürdüğünü beyan etmiştik. Buna rağmen Yargıtay onama kararı verdi. Yerel mahkemenin kararını onadı. Yani sanık yalnızca müebbet hapis cezası aldı. Bizim bu itirazlarımızın sebebi aslında şuydu. Sanık hiçbir sebep yokken müvekkilimi öldürmüştü. Hiçbir hırsızlık, cinsel en ufak bir emare yok. Aralarında en ufak bir husumet ve ilişki de yoktu. İkincisi ise müvekkilimin önce başına vurmak suretiyle sonrasında boğma eylemini yapmıştı. Çöp poşeti ile sıkmıştı. Sonrasında bıçakla tek bir darbede boğazını kesmiştir. Raporlarda da müvekkilimin aslında can çekiştiği şu şekilde belli. Bu sürenin 30 dakikaya ulaşabileceği yönünde rapor var. Müvekkilimin maktulün tırnaklarının arasında sanığın izleri çıktı. Burada bir direniş ve eziyet çekme durumu olduğunu düşünüyoruz. Ama Yargıtay kararı onadı ve itirazlarımızı reddetti" diye konuştu.
İdam edilmesini istiyorum
Olay sonrası Zonguldaka gelen annesi Serpil Gökyer, kızı ile her gün görüştüğünü anlatmıştı. Sanığa ateş püsküren anne Serpil Gökyer, şöyle demişti:
"Bunun idam edilmesini istiyorum ben. Her gün benim çocuğumu nasıl kestiyse, santim santim kesilerek öldürülmesini istiyorum. Polemik yapmasın. Polemik yapmak istiyor cezadan kurtulmak için ama ben kesinlikle devlet olarak ona deli raporu verilmesi halinde kesinlikle hakkımı devlete helal etmiyorum. Bir çocuğum bir günde kurtuldu gitti, o ömür boyu her gün santim santim kesilerek öldürülsün. Onu da cezaevinde öldürene ödül vereceğim. Onu kessinler, ben de onu öldürenlere ödül vereceğim. Ben her gün kızımı arardım. İşten geldiği zaman kızım geldin mi diye halini hatırını sorardım. O gün akşam da işten geldiğini ve yemek yiyeceğini söylemişti. Yaklaşık 10 dakika boyunca görüşmüştük. Ondan sonra konuşmadık. Ertesi gün beni aradılar. Yurttaki hocaları Neclanın hastalandığını söyleyip beni Zonguldaka çağırdılar. Benim haberim bile yoktu. Ben buraya kızım hasta diyerek geldim. Ama benim sesimi Başbakana, Cumhurbaşkanına duyurun. Bunların idam edilmesini istiyorum. Bütün gazetecileri, televizyoncuları çağırıp meydanda asmalarını istiyorum. Bugün bizim çocuklarımıza yapanlar başkalarına da yaparlar."
DNA izi acı gerçeği ortaya çıkardı
Başına poşet geçirildikten sonra boğazı kesilen ve kan sıçramaması için battaniye ile yüzü kapatılan Necla Sağlamın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edilmiş ve memleketi Ispartada defnedilmişti. Olayı derinleştiren ve birden çok güvenlik kamerasını inceleyen Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Müdürlüğü ekipleri, parmak izinden su tesisatçısı Tolga K.ya ulaşmıştı. Gözaltına alınan Tolga K., emniyette sabaha kadar süren sorgusunda da Cumhuriyet Savcılığında da susma hakkını kullanmış ve kuvvetli suç şüphesi ile tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Ankara Adli Tıp Kurumundan gelen rapor doğrultusunda DNA sonucunun Tolga K. ile uyuştuğu ortaya çıktı.