Kağıthane’de bir kuzeni öldüren, bir kuzeni yaralayan sanık kardeşlerin davasında mütalaa

#Asayiş | İHA
29 Mar 2021 / Pzt 10:40

Olay, 20 Temmuz 2019 tarihinde Kağıthane’de gerçekleşti. İddialara göre, dedesi Akın Alakuş ile oturup sohbet eden Canberk Alakuş, sonrasında dedesinin yanından ayrıldı. Dedesinin telefon ile arayıp kendisini eve bırakmasını istemesi üzerine olay yerine gelen Canberk Alakuş, silah sesleri duydu ve dedesinin yerde yattığını gördü. Yaralı halde yerde yatan Akın Alakuş’a bir el daha ateş eden Arıcı, Canberk Alakuş’un gelmesi üzerine elindeki silahla birlikte olay yerinden kaçtı.
Olayın ardından hastaneye kaldırılan Akın Alakuş, hayatını kaybetti. Daha sonra 16 Ağustos 2019 tarihinde, müştekiler Tarık ve Fahrettin Alakuş ile Ali Kırıcı’nın içinde bulunduğu araç sanık Arıcı tarafından kurşunlanırken, olayda Tarık Alakuş ağır yaralandı.

"Araçtakileri vurmak için ateş etmedim
Olaya ilişkin ifade veren tutuklu sanık Sakıp Arıcı, maktul Akın Alakuş’un kendisine küfür ettiğini söylediği savunmasında, "Kendisine düzgün konuşmasını söyledim. Ben böyle söyleyince elindeki bozuk paraları yüzüme fırlatarak küfür etti. Elini beline atınca üzerimdeki tabancayla korkutmak amacıyla ateş ettim. Nereye ateş ettiğimi tam hatırlamıyorum. Ateş ettikten sonra olay yerinden kaçtım. Tarık Alakuş’un içinde bulunduğu aracın kurşunlanması olayına gelince 16 Ağustos 2019’da Abdülsamet’in kullandığı araç ile gidiyorduk. Bizim araca doğru ateş edilmeye başlandı. Ateş edilmesi üzerine Abdulsamet’in getirdiği araçta bulunan 2 tabancayı aldım, araçtan indim. İki araca doğru hedef gözetmeden ateş ettim. Bunun üzerine araçlar yolu açtılar. Tekrar araca bindim Seyrantepe’ye geldik. Araçtakileri vurmak için ateş etmedim. Kendimi ve Abdülsamet’i korumak için korkutmak amacıyla ateş ettim’’ ifadelerini kullandı.

"Ağabeyimin olaya karıştırdığını sonra öğrendim’’
Sanık Ümit Değirmenci ise savunmasında, "Akın Alakuş’un öldürülmesi olayıyla hiç alakam yoktur. Olayın olduğu zaman Boğaziçi Üniversitesinin karşısında bulunan oyun salonundaydım. Gültepe’de bir olay olduğunu da sosyal medya üzerinden arkadaşıma gönderilen bildirim ile öğrendim. Ağabeyim Sakıp’ın sosyal medyada geçen olaya karıştığını da bir müddet sonra öğrendim. Ondan sonra da şoka girdim’’ şeklinde konuştu.

"Bütün Alakuşları kaldıracağız’’
Araca ateş etme olayında ağır yaralanan müşteki Tarık Alakuş beyanında, sanıkların kardeş olduklarını, mahallede 8-10 kişilik grup halinde gezdiklerini ve çoğu kişiden tehdit ile araç aldıklarını belirtti. Sanıkların olaydan 1 yıl önce kendisinden 100 bin TL istediğini söyleyen müşteki Alakuş, kabul etmediğini ancak sonra korkudan sanıklara 10’ar bin TL verdiğini fakat sanıkların yanındaki insanlarla kendisini tehdit ettiğini belirtti. Sanıkların kendisine ‘Seni öldürürüz. Bütün Alakuşları kaldıracağız’ dediğini söyleyen Alakuş, ertesi gün kuzeni Akın Alakuş’un öldürüldüğünü kaydetti.
İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada tutulu sanıklar Sakıp Arıcı, Ümit Değirmenci ile müştekiler ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Savcılık mütalaasını açıkladı
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, olayı başından itibaren bire bir gören bir kişinin olmadığını, sanık Sakıp Arıcı’nın, Akın Alakuş’un kendisine küfür ettiği yönündeki ifadesinin yargılama süresince değişmediğini kaydetti. Mütalaada, Akın Alakuş’un kanında alkol tespit edilmesi nedeniyle şüpheden sanık yararlanır kuralının sanık Arıcı lehine değerlendirilmesi gerektiği ve maktül Akın Alakuş’un haksız eylemi başlatan kişi olduğu anlatıldı. 16 Ağustos 2019 tarihindeki silahlı saldırı olayının belirtildiği mütalaada, sanık Arıcı’nın Ali Kırıcı, Fahrettin ve Tarık Alakuş’a karşı öldürme kastı ile hareket ettiğini ancak eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını vurgulandı.
Bir sanığa beraat bir sanığa hapis talebi
Mütalaada, sanıklardan Ümit Değirmenci’nin her iki eylemde de olay yerinde olduğuna, diğer sanık Arıcı’ya yardım ettiği ve onu azmettirdiğine dair yeterli delil bulunmadığından her iki suçtan da ayrı ayrı beraatına ve tahliyesine karar verilmesi talep edildi. Savcılıkça hazırlanan mütalaada, sanık Sakıp Arcı’nın ‘haksız tahrik altında kasten öldürme’ ve ‘3 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 39 yıldan 63 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı istendi.
Tutuklu sanık Ümit Değirmenci’nin tutuklulukta kaldığı süre nedeniyle tahliyesine karar veren mahkeme, sanık Sakıp Arıcı’nın tutuklunun halinin devamına hükmetti. Sanıklar ile avukatlarına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmaları için süre veren heyet, duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Sakıp Arıcı ile Ümit Değirmenci ‘şüpheli’ olarak yer aldı. İddianamede, şüpheliler ile müştekiler arasında geçmişten gelen bir husumetin olduğu ve şüphelilerin müştekilerin ailesini tehdit ettiği belirtildi. Tarık Alakuş’a ait kahvenin kurşunlandığının anlatıldığı iddianamede, şüpheli Sakıp Arıcı’nın, Akın Alakuş’a 5 kurşun sıktığı ve yerde yatarken ateş etmeye devam ettiği vurgulandı. İddianamede, şüpheli Arıcı’nın, ‘tasarlayarak kasten öldürme’ ile ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’, Ümit Değirmenci’nin ise ‘tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme’ ve ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 39 yıldan 60 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.